YAÐMURDAKÝ KEDÝLER...
Islak çoraplý sokaklarýn betondandý yerleri
Yaðmur yaðýyordu…
Bulut göz kýrparak atýyordu þimþeðini
Gök gürültülü aðlýyordu
Tüm þehrin ýþýklarý söndürülürken birden
Henüz gözünü açmamýþ kedilere kalýyordu etrafý görmek
Ceketi yaþarmýþ bir þair bir saçaðýn altýna sýðýnýyordu
Kedilerin nefesinde ýsýtmak için sýrtýndakini
Üç kuruþluk gömleðinin inceliðinden sýzarken serinlik
Çiseleyen damla inceliyordu gökten inen
Oluklardan akarken sular seller, karþýdaydý kýrýk çatýlý ev
Çatlak camlý pencerelerden bir çocuk bakarken
Soðuk giriyordu yýrtýlan uçurtmalarýn kuyruðuna
Kýrlangýçlara kalýyordu yaðýþlý havada aðlaþmalý uçmak
Kiremitler savrulurken masallarýn rüzgarýnda cüce kalýyordu zaman
Mevsimler zaten çoktan kýsaydý
Bacak kadar çocukluðun karþýsýnda bir saat dönüyordu
Yaðmur saçlarýný okþarken gecenin
Kediler kapalý gözle dinliyordu karanlýðýn içindeki þimþek sesini
Anne kedi memesinin kesesine doldurulmuþ sütle gelmiþti
Ceket kuruyunca gitmek zorunda kaldý þiir yazan
Yaþarmýþ cebinden çýkarýp verdi iki dilim ekmek
Kelimeler dökülmedi dilinden süte beyaz geceye kara gerekliydi
Yaðmurlu bir fýrtýnada savruldu ceket uçtu
Bir gece vakti gizlice duvara sýðýndý yavru kediler
Islaktý yer ve kocaman bir toprak kokusu vardý yerden göðe yükselen
Direkler devrildi birden bir þimþek çakarken karardý tüm IÞIKLAR..
Yýldýzlar zaten yoktu bulut örtüldüðünde söndürüldü her þey…