AÐLAYAN MEVSÝM...
Dün akþamdan bir mevsim aðlamýþ bu þehrin üzerine
Gündüze teslim olmuþ lambalar çoktan söndürülmüþtü
Islanmýþtý, dar yollu sokaklar birde kedilerin tüyleri
Saçak arasýna geceden sýðýnmýþtý serçeler…
Birkaç insan gördüm þemsiyesiz
Kaldýrýmlarýn son kurusunda adýmlayan
Henüz on üçünde bir çocuk
Ovalarken gözlerini iþe gidecek birazdan gelen ilk minibüsle
Sýðýnýp duraðýn siperine serçeleri izleyecek
Çiseleyen yaðmurdan bir damla kirpiklerine çarpacak az sonra
Islak bir kedi gelip ayaðýna sürtünecek ýsýnmak için
Delik ayakkabýsýndan sýzarken sular, çorap üþüyecek
Þimdi bir araba onu alýp iþe götürmeseydi eðer…
Çoðaldýkça kalabalýk yaðmurun hýçkýrýðý artýyordu
Arýnmak için yýkanýrken caddeler
Gecekondularýn kýrýk kiremidinden damlýyordu kýþ hazýrlýðý
Bir baba cebindeki üç kuruþla iki zeytin alýrken
Kömür gözlü çocuklar içi boþ saç sobaya sarýldýlar
Çatlak pencereden giren yaðmurun serinliðini misafir ettiler
Bir ekmeði dörde bölerek üleþirken
Lokmalar boðazlara takýldý bir mevsim aðlarken dýþarýda
Bir yama daha dikildi diz kapaklara
Bir leðen daha konuldu oda ortasýna yaðmur için
Gök gürültülüydü yürekler sessiz kalkýlýrken sofradan
Son kalan zeytin ufaklýða býrakýldý erken büyüsün diye
Giderken ana temizlik için bir eve
Baba koyuldu yola iþçi kahvesinde iþ bulmaya
Yutkundu çay, üþüdü bardak, bir sonbahar kýþa doðru koþarken
Kar beklide çok önceden düþtü babanýn saçlarýna
Bir gece kondu aðladý bir de mevsimindeki yaðmur
Þehir üþüdü
Kedi üþüdü
On üçündeki çocuk ýslandý
Çaresiz baba gizliden doldurdu gözlerini
Yaðmur hiç durmadan yaðdý çatýlara
Saçak arasýndaki kuþlar hep s u s t u l a r üþürken gizlice…..