Yaşlılığın Halleri

Çocuklarým karþýmda,bana öyle bakýyor.
Biri ona biri þuna, baksýn diye atýyor.
Bilmezler ki içerim,alev alev yanýyor.
Ben de gençtim yaþlandým,sýra siz de bekleyin.

Ben yaþlýyým bilemem,ne pisi ne temizi.
Öksürürüm habire,bozarým midenizi.
Altýn kafetse olsa,sevemem evinizi.
Bu gün ekme günüdür,siz hasatý bekleyin.

Azarlarlar habire,aksi ihtiyar derler.
Acaba ne haldeyim,hiç birisi bilmezler.
Beraberce sofraya,otursam istemezler.
Sizlerde de evlat var,sýranýzý bekleyin.

Çorba içsem dökerim,batýrýrým üstümü.
Durmadan tekrarlarým,unuturum sözümü.
Sizler gülüp söylerken,düþünürüm ölümü.
Belki sabah belki akþam,gider diye bekleyin.

Ne deseler eyvAllah ,der eðerim baþýmý.
Akýtýrým içime,çaresiz göz yaþýmý.
Artýk kimse istemez,ne sözüm ne sazýmý.
Belki bu gün son günüm,siz gitmemi bekleyin.

Tuvaletten çýkarým,yýkamam ellerimi.
Tembih edip dururlar,dinlemem sözlerini.
Dönderirler kýzýpta,arkamdan gözlerini.
Sýra size de gelir,sabýr edin bekleyin.

Yemek yerken aðzýmý þabýrtatýr dururum.
Ayak altýnda gezer,ezilir hep gururum.
Merak etmeyin beni,elbet toprak olurum.
Yaþlýlýk her kes için,sýranýzý bekleyin.

Kimler gelip geçmedi,þu yalancý Dünya’dan.
Öldüðünde uyanýr,insanlar rüyalardan.
Hayýrlý evlatlar hiç,eksilmez dualardan.
Ahirette mizan var,siz hesabý bekleyin.

SEDAT YILDIRIM
Sosyal Medyada Paylaşın: