-I-
kapýmý her çaldýðýnda uzaklar
gözlerimden iki damla yaþ akar
derler ki oralarda güneþ doðmaz hiç
karanlýktýr gündüzler
agrafý kopmuþtur artýk zamanýn
rüzgarýn istilasýna uðrar
eklenmez olur birbirine günler
bir alçalýp bir yükselirken alný terler denizlerin
nasýrlýdýr elleri gecenin kanatýr dokunduðu yeri
buna raðmen
kim ne derse desin macerayý sever
esmer gülüþlü bebekler
derler ki
olgunlaþmaz oralarda baþaklar
gövermeye yüz tutmuþken bir hain gelir
savurur týrpanýný
dað taþ isyanda
çökmüþ ve çatlamýþtýr avurtlarý
küskündür topraklar
kolay mý taze bedenlere mezar olmak
içine aðlar bulutlar
yaðmaz olur beklenen yaðmurlar
çölde sandalýný yitirmiþ kürekler
hep mi kýrgýn
hep mi yýlgýn
hep mi zigzag çizer avare yürekler
anladým gökkuþaðýnýn altýndan geçmeyecek artýk
u mut yük lü ge mi ler
dönüþsüzse kahrolasý seferler
sallanmasa da olur
gidenlerin arkasýndan
karanfil kokulu mendiller
-II-
kapýmý son kez çaldýðýnda uzaklar
kirpiklerim mýh olur gözlerimi kapar
nihayet ben de
tavaný alçak ahþap bir kutuda bulurum kendimi
dönemem saðýmdan soluma
mevsimler budanýr saçlarýmdan
bir devrimci edasýyla ayaklanmak isterim de
baþýmý vururum o sert tahtaya
her seferinde
en sevdiklerim son kez el üstünde tutarlar beni
daha önce hiç tutmadýklarý gibi
göðe yakýn yere uzaðýmdýr
ya da ben öyle sanýrým
ne dünüm kalmýþtýr ne de yarýným
tekerrür etmez yaþadýklarým
derken kendi açtýklarý çukura indirirler bedenimi
ellerinde dokuz tahta dokuzu da çürük hatta
üzerime toprak atarlar
yutuverir beni de uzaklar
ölümün ayýramayacaðý hiç kimse yok
birleþtirip yüzleþtiremeyeceði de
iþte belki de sýrf bu yüzden
ölüm en güzel zulüm
öyle geliverir bir anda
sarýverir makas izi olmayan
dikiþsiz beyaz bir kundaða
görür
bilir
iþitirim
dönmez dilim
doldurur aðzýmý fýrtýnadan arta kalan suskunluklar
söyleyemem
ya þa ma tu zak týr u zak lar
kýrýlmýþsa bir kez aynalar
saðým solum ölüm
ki o aynalar gerçekten aðlar
soytarýlýk yapmazlar gülüm
baðlanýr adýmlar sýrata kadar
ya ký ným o lur u zak lar