Elinden bir þey gelmemenin acýsýný,
Göðü yýkýlmýþ bir ülkenin, yaðmuru bekleyiþine sor.
Kýrýk bir þehrin, duvarýna taþ olmuþ umuda sor.
Gürültü bayramýnda, susmaktan yorgun düþmüþ sözlere sor.
Sabaha kadar titreyen, soðuklara sor.
Bir mum da kül olmuþ, gecelere sor.
Hiç kavuþamadýðýmýz, o þiirlere sor.
Beni de...
Ölüme sor..!
Nefesin bencil kokuyor, yutmadýn mý hala son sözünü ?
Göðün uçurumundan atladý, ortada býraktýðýn yeminler.
Dudaksýz öpmelerinin, izi kaldý yanaðýmda.
Yeni yetme avuntular peydahladým, sus sancýlý dilime,
Ardýna bakmadan koþan mutluluk da yanýnda hediye !
Hislerinin dükkanýnda kaça satýldý, aþk denen þey ?
Hatýrlasana !
Her iþ çýkýþý, yýldýzlarý ben indirirdim kapýna,
Siyah kepenkleri de Sen çekerdin, hoþça kal camlarýna.
Aþkýma gül/me, üstüme gülmen yetsin bu sefer.
Dertten dört köþe olmuþ keyfim, bu duruma nasýl da þaþkýn !
Biraz da haddini aþkýn iþte.
Sen gittin ve tüm gitmeler sana kaldý.
Kahýr topraðýmdaki zambaklar, renk sildi gökkuþaðýndan.
Tek renkli semada, hüzün açtý kollarýný.
Seher toza döndü, üfledikçe geçti tüm sabahlar.
Keþke böyle yapmasaydýn da,
Ben her defasýnda sevseydim seni,
Sen de “bir daha olmasýn” diye, azarlasaydýn çocuklar gibi beni !