MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

kırgınım
Ülviye Yaldızlıı

kırgınım





...
Senin memleketinde doðuyorum þimdi
Karþýdan gördüðüm evine doðru yürüyor cesaretim
Her adýmda senin aldýðýn gibi nefes almaya
senin yaptýðýn gibi adým atmaya çalýþýyorum
Senin gözlerinle bakýyorum etrafa
Bu yol, þu toz, þu toprak, þu kaldýrým taþlarý
Þu koþuþan ince belli karýcalar...
Þu karþý ki evin balkonundaki renk renk çiçekler

...

Biri sarýþýn biri esmer iki ayakkabý boyacýsý
Tam karþýlarýnda otopark
Yolun bitiminde tadilat var konakta
Upuzun bir bezi sarkýtmýþlar aþaðýya
Sanki gök kubbeden bir parça dalgalanýyor yel vurdukça
Sesi kulaklýðýmdan yükselen
Mavi gözlü kadýn söylüyor ayný anda
Þarkýlar seni söyler…

Sana gelmeye çalýþan heyecanlarým beni yordu mu ne?
Ama daha yolun baþýndayým
Durup soluklanmanýn sýrasý deðil
"Haydi bismillah" deyip
çýkýyorum merdivenleri birer birer
Sana geliyorum” hissi daha bir canlanýyor içimde
Büyüyor büyüyor kocaman bir dað oturuyor yüreðime
Allah’ým bu kalp, nasýl çarpýyor böyle?
Kafesinde çýrpýnan bir kuþ olsa gerek
Canýný alacakmýþ gibi kaçýyor ölüm meleðinden
Çýðlýk çýðlýða ürkmüþ, feryatlarýný
Acaba duyar mý çevredekiler?

Þu uçan kelebek, þu þakýyan kuþlar, þu pati pati yürüyen çocuk
Kaçýþan siyahlý, grili, puslu yeþil gözleriyle bakan þu kedi
Þu pencereden sarkarak birbiriyle konuþan kadýnlar
Bu koku da neyin nesi?
Ýncir aðacý nasýlda fethetmiþ sokaðýn tarihi dokusunu
sen hiç serçenin aðzýndan yedin mi bir inciri ya da kara dut’u?


Önce bakýndým
Emindim burasýydý
Baþýmý kaldýrdým gökyüzüne
Baktým gözlerimle seni görebileceðim bulutlarýn arasýna
Sonra pencerelerde balkonlarda aradým seni
Hadi sen yoktun ama en azýndan gölgeni
Görebilseydim keþke…
Begonya saksýsýnýn içinden uzattý baþlarýný kumru yavrularý
Þu oynayan çocuklar, þu emzikli kadýn, hafif kambur masal kedisi
Þu uzun aðaç, þu kayada duran emektar kayýk bir de belinden bükülmüþ yaþlý kürekleri

Sordum seni önce adýný bilmediðim madam’a
“Madam tanýr mýsýn onu?”
Baktý gözlerime; gözleri lacivert bir gece
Iþýldýyor yaþýna raðmen
Yýldýzlar uçuþuyor ikindi vakti
Gözlerimde hala pazýlýn son parçasý
Aklýmda yanýt bekleyen soru
" Bilir misin madam...?"
Göðsüne kadar açýk yakasý
Biraz mor biraz yeþil karýþýmý
Diz kapaklarýnda uçuþuyor etekliði
Ayaklarýnda eski moda terliði
" Madam, ne olur inat etme. Biliyorsan söyle bana"

Ellerinin ve omuzlarýnýn üzerinde güneþ yanýðý lekeler
Saçýnýn dibi gelmiþ kumral ve natürel
Týrnaklarýnýn cilasý solmuþ biraz hüzün var
Parmaklarý sarkýtmýþ kendini omzunda tuttuðu çantasýndan
Boncuk boncuk terliyorum
"Hiç mi tanýmýyorsun ? Adýný söylesem belki bilirsin"

Kýsýyor gözlerini
Isýrýyor lebini takma diþiyle
O an gözleri gözlerimle konuþuyor
Anlaþýyoruz
Dönüp arkasýný sallayarak gidiyor kalçasýný
Sanýrsýn ki madam daha otuzunda bir afet
Ah be madam baþtan söylesene tanýmadýðýný
Vallahi tükettin ömrümü geri kalan yanýný…


Gülüyor gözlerim çakmak çakmak çocuklara
Onlar hemen anlýyorlar seni soracaðýmý
O heyecanla yaklaþýyorum yanlarýna
Yüreðimin atýþýný hiç sorma
Sanýrsýn ki az sonra çýkýp uçacak yerinden
Ýþaret ediyorum, kumral saçlý çocuða
Puslu siyah gözleriyle yanaþýyor yanýma
" Sen, küçük, tanýr mýsýn benim sevdiðimi?"
Elinde oynarken kaybettiði misketlerin yarýsý
Aðzýnda annesinin verdiði þekerlerden bir kaçý
Baþýný kaldýrýp bakýyor bana
Sanki gökte bir elma aðacý ya da üzüm bahçesinde bir þarký çalýyor kanun
Elimle tutuyorum elini
"Býrak gökyüzüne bakmayý.
Tanýyorsan ne olur söyle bana yerini ”


Bir sonraki çocuðun yanýna gidiyorum.
Topraðýn içinde küçük bir kamyon var elinde
Hýn hýn” diye tozu topraða katmanýn derdinde
Nasýlda yaramaz bakýyor hýncýrca
Seni tanýmasýný beklemek zor iþ kanýmca



Sarýþýn bir çocuk koþup geliyor uzaktan
“Abla diyor ben tanýyorum onu.
Aþaðý sokaðýn baþýnda oturuyor
Bakýyorum yüzüne dikkatlice
Küçük bir ben’i hafif belirgince
Gözleri nazardan mavi boncuk
Burnu kaf daðýnda bir cüce
Aklýyla beni uyutacak ayakta yumurcak
Ben sevdiðimin kokusunu bu sokakta aldým
Baþka yere götürmedi beni yüreðim
Uzaktan okþadým tatlý yanaðýný
Ve döndüm sýrtýmý incir aðacýnýn cennet kokan soluðuna



“Bulurum elbet”
Soracak o kadar insan var ki
Þu konuþan kadýnlarda çok meraklý
Kesin biliyorlardýr
Benim onlara sormamý bekliyorlar
Sanki soracaðým soruyu anlýyorlar
Belki de seni çok iyi tanýyorlar

Biri daha ben gelmeden gidiyor
Ya bir acelesi var
Ya da ocakta unuttuðunu anladý yemeðini
Estire estire uçuþuyor etekleri
Baþýnda yazmasý pek de afili


Mavi demirli pencereden bakýyor meraklý taze
Kucaðýnda bir yaþýnda
Belki ilk belki ikinci bebesi
Biraz da safça bakýþlarýndan belli
Soruyorum” Tanýyor musun onu?”

Dudaðý aralanýyor diþlerinin üzerinden
Yüzünde ince bir gülüþ belirgince
Söyledi söyleyecek derken
Ýçimde bir umut ýþýðý belirirken
Hah iþte hasret bitti
Vuslat yaklaþtý derken
Kýrýlýyor kaðýttan kayýðýmýn yelkenleri
“ Bilmiyorum” diyor arsýzca
Bende dönüp yapýþtýrýyorum cevabý umarsýzca
“ Sen ne bilirsin ki zaten!”
Gülüyor þakasýna söylediðimi sanarak
Ben ise maðlup etmenin huzuruyla ilerliyorum sokak boyunca


Seni bekliyorum o merdivenin baþýnda
Elimde küçük bir saksý içinde senin için diktiðim zambaklar
Nasýlda kokuyorlar ahh bir bilsen
Bilirsin tabi; insan kendi kokusunu hiç bilmez mi?


Þu Marmara’nýn güneþ batýmýna sarýlmýþ haline özeniyorum
Belki kýskanýyorum da belli etmiyorum
Sýkýca tutuyorum ellerini
Rüzgar dolanýyor boynumda
Biraz üþüdüm mü ne?
Yanaþýp sokuluyorum kuytuna
Dalgalar vurdukça sahil boyuna
Yosun kokusu demleniyor Üsküdar’da
Ve ben daha bir aþkla baðlanýyorum sana...


Nasýl anlatmalý bilmem ki
Þu kýz kulesi, þu mavi deniz, þu uçuþan martýlar
Kaybolan gün, þu þavkýna düþen mehtap, þu hercai menekþe
Þu giden vapur, þu kararan bulut, þu yalnýz tekne



Kim bilir ezelden ebede bu kaçýncý ayný noktaya bakýþýmýz
Seni senle yaþamak bu olsa gerek.
Varlýðým varlýðýn uðruna ölümü hiçe sayarken
Belki toprak ile hüzün yer deðiþtirecek…
...



Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.