Her aþk bir çift isimle baþlar.
Aþklar Büyük Kurultayýnda gizli oy kullanýlýr,
kurgulanacak son aþký belirlemeye…
Belirlenen çift :
Kurgulandýðý biçimde birbirine gönül verir…
Ayrýlýklar bir ihanetle baþlar,
yani, ihanet = ayrýlýk
yani, Ayrýlýk=hüsran, acý, keder…
yani, ÝHANET = Hüsran, acý, kederler toplamýdýr...
Ýhanetsiz seviþmelerin yataðýnda miskin bir ruhla yatarken,
kollar, içgüdüsel bir refleksle
yaný baþýndaki boþluða sarýlýr,
O’nunla seviþiyormuþçasýna kendisiyle seviþir insan…
Ruhsal sýkýntý,
Isýrýlan dolgun dudaklarýn kanýna bulanýr.
Acý çýðlýk çabuk duyulur.
Belki bir çocuk sorar, niye baðýrdýn diye...
Kendi dudaðýný ýsýrdýðýndan utanýlýr.
Cevap yalandýr.
Kozalarýný kýrarak çýkan kelebek olur her cevap,
Kelebeðin ömrü kýsa olur…
Ýhanet ise uzun ömürlüdür…
Nerededir kim bilir, diye soramazsýn,
aklýna bir baþkasýnýn koynunda oluþu geleceðinden korkarsýn;
kollarýnýn ve dudaklarýnýn ihanetini her þey acýmasýzca ister tatminlik için…
Taviz verme sakýn, dik duruþunla gurur duy gösterebildikçe;
Ne kadar çok enerjin varsa,
o kadar çok haykýr þarkýlarý;
perdelerini kapatmayý, ýþýklarý da söndürmeyi unutma,
en güzel þarkýlar görünmeden söylenir…
Hiçbir yere gitmelerine izin verme bacaklarýnýn!
Onlarýn da ihanet edeceðini bil,
çünkü insaný bacaklarý götürür gidenin ardýndan…
O gelir belki fotoðraf albümlerinde,
dudaklarýndaki saf gülücüklerin fotoðraflarý dokunabilir içine,
Bir albümün daha kapaðý açýlýr...
Hatýralar da yýllanmýþ þarab tadýnda…
Zaman denilen sadece insaný deðersizleþtirir yýpratarak…
Bir kadeh þarapla toparla kafaný,
olmadýysa bir kadeh daha, sonra düþünmeye baþla :
Unutma ki,
HER AÞK BÝR ÇÝFTLE BAÞLAR, AMA BÝR TEKLE SON BULUR...
Gerisi kurgudur!...