GİVİ
Git… ben gözlerine bakmadan, elini tutmadan…
Sadece git.
Sen görmüyorsun bel ki ama;
Burada aðlamaklý yaþlý gözlerle, bir divane var.
Sadece seni
Gözlerini ve o mis kokan bedenini düþünen biri.
Ben yani deli Mustafa!
Of of. Nerelerdesin hangi elde hangi diyarda.
Kacýncý boyutta kiminle.
Aðlamaktan artýk gözlerim görmüyor.
Bedenim yorgunlukatan bitap bir halde,
Çürüyor mu ne?
Akbabalar pis kokulu, sinekler dolaþýyor etrafýmda ,
Bir sen yoksun leþ kargasý,
Bir sen yoksun.
Sabahlarý uyandýðýmda,
viranemin bacasýndan,
sobanýn içine kaçmýþ kuþun çýrpýnýþlarýyla uyanýyorum.
Zor oluyor ayakata durupta onu kurtarma çabalarým ama;
Zar zor baþarýyorum kurtarýyorum onu.
Zarda olsa, zorda olsa her þeyi beceriyorum.
Beceriyorum beceriyorum da…
Tek iki þeyi beceremiyorum.
Birincisi seni unutmayý,
Ýkincisi ise kendimi kurtarmayý senden.
Þikayet etmiyorum.
Nede olsa alýþtým. Alýþtým ya…
Alýþtým iþte.
Yarýn günlerden Pazar
Geç kalýnmýþ bir vaktin hesabýný soracaðým.
Ya sen ya ben!
Beynim bulanýk ama düþünebiliyorum.
Hesabý sana sorsam, seni yok etsem,
edemem ki!
Biliyorum bir zamanlar olduðu gibi,
Yine kendimi uçlayacak ve seni unutamayacaðým.
Geç kalýnmýþ bir zamanýn hesabýný,
Kendimden soracaðým.
Farzet ki biz bu aþký hiç yaþamadýk.
Ve þunuda bil ki artýk sana dönmeyeceðim.
Güzelliðin Mona lisa gibi olsada.
Sosyal Medyada Paylaşın:
mustafa_mandıralı Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.