hiç bu kadar uzun yazmamalıydım
obsidyen
hiç bu kadar uzun yazmamalıydım
sözler savrulurken uçurumlara
rüzgarsýz, hacimsiz ve sevimsizdiler
boyandý gözler hedeflere
tek bir renk dahi göremeden
figüraný olduk kendimizin
bize biçilen tüm roller
anlamsýz
mucize arayan ucubeler
hiç farkedemeden
her yeri taradýlar sanki
ve yanlýþ yollar iþaretlenmiþ
baþlar çoktan eðilmiþti
biraraya gelemeyen
iki yakasýydýk
vasati cümlelerin biz
bir kabile var civarda
dilini bilmediðim
ve içimde bir isyan
kimselere tarif edemediðim
kýrýlacak tek bir dostum yoktu
üzülsem mi? sevinsem mi?
bir türlü karar veremedim
ah bu yalnýzlýklar
kendimden þüphe eder oldum
ikinci bir ben bulsam
kavuþamayacaktýk vuslatlara
ayný günü tekrar yaþamak
mümkün mü soruyorum
ayný günü tekrar yaþamak
ve aynýsýný düþünmek
mümkün mü acaba...
düþürdüklerimiz var topladýklarýmýz
yürürken bu yollarda
bir saniye olsun razýyým
haydi dön dönebilirsen geriye
önce düþünmenin gerekliliði lazýmdý
ondan önceyse
neden düþünmediðini farkedebilmek
her aný satabilmenin derdinde
öyle bir telaþeydi ki
boþ kalmanýn soluðu
ensesinde her daim tüccarlarýn
sen sen ol
her anýný pazarlayan
ucubelere gülme sakýn!
tek dertleri kendisiyle
baþbaþa kal(a)mamaktýr onlarýn
ve gözler
ve burunlar
ve diller
aracýsý olur en sefil pazarlýklarýn
ve o gözler
ve o burunlar
ve o diller
uzuvlarýdýr artýk
kendinden kaçmalarýn
oyalanmanýn
binbir türlü yolunu bulupta
yine de kaçamamaktý
kendi sefaletinden bu
oyalama hayatlar
gözleri boyama faaliyetlerinde
hiç yorulmazdýlar
inan buna nolursun...
beraberliðe razý iki takým gibi
sadece geriye ve yana pas yaptýk
bundan daha sýkýcý bir doksan dakika
hiç yaþanmamýþtý
kelebekler
konamazdý çiçeklere
öylesine korku dolu
kanat çýrpa çýrpa can verip
kârdayýz sandýlar...
yazýk...
ellerde tabletiyle androitler
zamaný katletmenin
aracýydý kendimize
parmaðýný cebinden kaldýramayan
telaþeli ve boþ bakýþlý gençler
her mesajýn ardýndan
derin bir ohhhh çekiyordu...
böylesi bir savurganlýk
tarihte görülmemiþ
artýk zirvesindeydik uyur gezerliðimizin...
en verimli ve en anlamlý vakitler
uykudaydý
hiç sýkýlmadan
hiç deðilse dinlenerek..
mide bulandýran karýnlar
koca daðlar gibi fýrlýyordu ileriye
merdivenlerinde yükseldikçe yalancý zirvelerin
ve kibir yüzlerde taþ kesiliyordu
hiç bu kadar emin olmamýþlardý
kendilerinden...
26.07.2012
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.