Parmaklarým yeþil yaprak açtýlar
Kapanan yollarýna dokunurken ellerim
Sonbaharlar savruldu iliklerimize
Kemiklerimiz toprak artýðý iliklerimizle ýslak kaldýk
Gece erkenden düþerdi hücrelerime üþürdüm
Kirpiklerim paslý parmaklýk olurdu
Yaz ortasý terlemeli gözler tuz basarken yarama
Dokunamadýðým mavi avuçlarýmý kanatýrdý
Kan kýrmýzý duvarlardaydý eski þairlerin þiirleri
Diþ ýsýrýðý týrnaðý kanlý yazdýlar
Ölmeden önce ki en güzel dizeleri ben okudum sustum
Dilim kesilirken giyotinlerde kurþuna dizildim...
Ýþte o an anladým aþký kurþun/kalem yazmalý
Kýrýlmýþ bir kalemin aþk öyküsü her zamanki gibi idamlýktý iþte
Geceler kelepce taksada ellerime
Oda dolusu yerdeki mektuplar pranga takardý ayaklarýma...
Düþerdim adýna dilek koyduðum her yýldýzda
Tükenmezdim dökezlese de, sürüklenen dizlerim
Her ayaða kalkýþta bir yýldýz daha sol göðsüme saplanýrdý
Ben senin için yatarken mühebbetindeki hücrende
Bin kez ölür bin kez yaþatýrdým sen bilmesende
Ay yine yarým bu gece de küs
Lambalar ýslak
Kelebekler IÞIK lara koþarken öldüler
Düþtük
Kahverengi, deniz gibi topraklara...