İki Kişilik Yalnızlık
geldim bilinmeyen bir masalýn en sessiz yerinden
flu bir aynada unutmuþtum gövdemin yörüngesini
geldim gölgesini yitirmiþ bir aðaç gibi kapýnýza
dýþarda çöl nöbet bekliyordu
dal kýpýrdamaz, rüzgar sesi yok
yapraklar kayýptý
zaman kasýrgayla yakamoz arasý
ellerinizi tuttum
elleriniz
özlenen dünyalarýn sakinliði
her akþam üstü ölen þairler gibi
suskun ve bilgiç
baþýmý kaldýrdým
gözleriniz
gözleriniz derin bir giz
mitolojide tüm Tanrýlar
’geç kaldýn’ dediler
topuklarýma gökyüzü koydum
koþturdum
ayaklarým titredi
medcezirlerin hýrpaladýðý
tutkuydu
korkuydu
bir soluk hüzün
sanki þehirde benimle beraber gözlerinize sýðýnýyordu
ordularýný salan bir çürümüþlükten kaçýyordu
gözler ötesi sýrlý orman
ormanýn içinde zaman yýrtýlsýn istedim
kendi yüreðimi yýrtar gibi
gecenin ilk damlacýklarý
tenimizi aklarken
tüm eksikliler ve esriklikler yýkandý
þimþek çakýmý bir an
çocukluðumuz büyüdü
saçlarýmý taradý serin bir rüzgar
daðýldý yýldýzlarýn uykusuzluðu
içimizin susuzluðu
bir buse payý susturulmuþtu
deli bir temmuz geçti bakýþlarýmýzdan
yalan söylemedi
dudaklarýmýzda slogan tadý
çöl dillerini unutmuþtuk
bölünmüþ ruhlarýmýzla militandýk kendimize
gürültü içindeyken þehir
yakýnlaþtý daðlar
ansýzýn öldük
ansýzýn çýlgýn
iki kiþilik yalnýzlýktýk...
Sosyal Medyada Paylaşın:
çöldeki kelebek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.