KABAK TADI
Bir gün birkaç yoksul, köylü vatandaþ.
Sormuþlar Hoca’ya. Konu : Yenen aþ.
‘’Hocam hele iþit bizdeki ahý.
Söyle bize, nedir yemeðin þahý?
Hoca bu. Kimseyi görmez ki hakir.
Bakmýþ ki köylüler fakir mi fakir.
Cevap vermiþ sakalýný tutarak.
Demiþ: ‘’Yemeklerin þahýdýr kabak.’’
Kabak var ya kabak, cennet taamý.[*]
Kabak yiyenlerin kalmaz hiç gamý.
Atalar derler ki bol ye kabaðý.
Kabaðý yedikçe oynat göbeði. .
Köylü de beðenmiþ iþ bu seçimi.
Hepisinin kabak imiþ geçimi..
Yalnýz unutulan bir nokta varmýþ.
O devirde bizim hoca bekarmýþ.
Var diye köylüde çokça emeði
Köylü verir imiþ ona yemeði.
Açýnca köylüye böyle bir kapý.
Bizim hoca yutmuþ her öðün hapý.
Her Allahýn günü bir sürü tabak,
Hoca’ya taþýnmýþ taam-ý kabak.
Aylarca kabaðý yemiþ oturmuþ.
‘’Yahu ne halt ettim’’ demiþ oturmuþ.
Kabak yiye yiye dili aþýnmýþ.
Arpacý kumrusu gibi düþünmüþ.
Hava çok sýcakmýþ, mevsimlerden yaz.
Bir Cuma vaktinde baþlamýþ vaaz.
Kabak için dedim cennet aþýdýr.
Lakin bilirsiniz hoca þaþýdýr.
Kabak güzel lakin, kuzu kebabý
Onun dahi varmýþ bolca sevabý
Hem bu hoca layýk mýdýr cennete?
Bundan böyle gayrý yüklenin ete.
Temcit pilavý gibi sürmemek gerek.
Artýk kabak tadý vermemek gerek.
[*] Taam: Yemek, yiyecek…
Sosyal Medyada Paylaşın:
sami biberoğulları Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.