Be hey kendini bilmez beni bana sorduysan Adým “insan-ý kâmil” soyadým “Haydar” benim. Hep susuyorum diye bunca cümle kurduysan Sustuðum bildiðimin yarýsý kadar benim.
Ne sandýðýn kadar kör ne kara ne zifirim Üç günlük bir konakta an kadar misafirim Eðer sen ulemaysan ben en büyük kafirim Rêcm eylesen ne çýkar ruhum payîdar benim.
Ýster Hallacý gibi benim de yüz derimi Ýster Maraþ’a taþý dinmeyen kederimi Nasýlsa Hýzýr Paþa (!) biliyor kaderimi Taþlara gülümserken güle küsmüþ dar benim.
Bu yüzden “Yavuz” adým, bu yüzden çokum sana “On iki” olsa adýn birinde yokum sana Bu yüzden “dergâh” olsan, aç deðil tokum sana Çünkü “Hünkâr-ý Bektâþ”, “efkâr-ý didar” benim.
Sense Yezid demiþsin haddini zorlayarak Öfkeni cehaletin narýyla korlayarak Oysa sen Hüseyn`imi susuz uðurlayarak Kerbelâ’da gülerken yitirdiðin ar benim.
Peki sen, sûr üflenip doðrulunca Îsrafil Vereceðin hesabý düþünmez misin gafil? Beni neden sorarsýn, be hey ekber-î sefil Bir yaným tövbe eder,bir yaným bozar benim.
Yani sen, yarattýðýn kinle baþ baþa kalýp Hayrý þerrine ortak meçhul bir düþe dalýp Sahra-yý Kerbelâ’da yavaþ yavaþ azalýp Kaybolurken, düþlerim “ Cennet”i arar benim.
Bil ki Kalubela’dan beri dimdikken baþým “Mertlik” tek þiarýmdýr, “þerefim” tek yoldaþým. Hâlâ kim olduðumu sorarsan arkadaþým Bir Aslan`ýn tuttuðu suskun Zülfikâr benim.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Yavuz Dogan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.