bugün bir kapý olsaydý yýldýzlara açýlan Tanrýsal düþlerimizi sererdik önlerine hevesli gökcümbüþ çocuklarý gibi mihrabý düþük sarý bir ay gölgesinde..
bugün ayrým yapabilselerdi öpüþmeyi seçerlerdi onlar yani ok atan kan emiciler tercih etmezlerdi bir avuç ölü topraðýný aþkýn teriyle yýkanmýþ baþak tohumlarýna
sulak dað yollarýnda dikili aðaçlarý olurdu belki muhtemel ve esmer etine dolgun bir kadýn güzelleþtirirdi evlerini güneþe mil çekerken örtüler uzun fýrçalarý ile kuþ resimleri çizerlerdi testilerine hayatý yaþlý bir kedinin süt kabýndan içerken
bugün ellerini þýklatýnca þaibeli adamlar gelmezdi hýrslarýna yenik düþen ön diþleri ile sýrýtan mutlu çocuklar gelirdi sofralarýna
endirek bir söyleþi olmazdý böyle henüz kimsenin ikilem duymadýðý huzurlu bir yolda giderek imkasýzlaþmayan hatta yanarak hatta kurþunlanarak bitmeyen afrodizyak bir þiirin finali gibi etken bir martý gibi yalnýz
biraz umursamaz biraz göç sancýlý
bugün bir kapý olsaydýk yýldýzlara açýlan Tanrýsal düþlerimizi sererdik önlerine
Çiðdem Parlayüksel
Sosyal Medyada Paylaşın:
Çiğdem P. Yüksel Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.