Savaşlarımda kalkansızdım savunmasız
Sol yanım kılıç kesikliği,
Çarpışırken kılıçların gölgesine sıçrardı alevler
Gün batımı dağ eteği güneşin ışığı yakarken yeşil ormanı
Sağlamından yaşı çınarlar devrilirdi
Yol açmak için adımlarımıza
Kartalın sırtındaki serçe ağır geldiğinde kuyruğu rüzgarında
Ejderler yeni sihirli kılıcı getirirdi savaşcılarına
Alev saçan oklar,ısınmış fırınlı çelik demirleri
Sapladılar çamuru yaşlısından savaşçının omuzundaki yaraya
Diz titrekti sesi vadileri salladı acıdan çok
İçinde biriktirtiklerinde vadiler düzleşti
Irmaklar şelalesinde durdu dondu
Kadın savaşcı ejderhasından inerken güldü
Bir elinde kızgın silahlar bir elinde ateş
Emdi yara Zeynasının elindeki ateşi dağladı kılıç iniği yeri
Diz çöktü savaşcı JHAN DARK ın sözüne
Aç aslan kükreyerek leşleri yemek için koşarken
Yelesinden tutarak savaşlara karışmasın istedi aslanını
Sırtına ikinci kılıç darbesi inerken gönderidi aslanı ormana
Kendi çıkardı omurgasını delmiş kılıcı sonrasında eğdi
Diziyle kırarken kılıcı attı kenara
Parmak uçlarında kanın kıvamını ölçüp sildi gözlerini
Koştu kaldığı yerdeki özgürlük savaşına
Ejdere sus dedi Zeynasına göz kırparak zafer için
Onların savaşında onlar için ölmek istedi
Büyücü yetişmek için geç kalacağını bilerek
El kaldırdı durdurması için savaşçılarına attırdı kılıçlarını
Beyaz kanatlı sevgi yüklü at indi yelesini savurup toynağını vurdu
Sallandı alan sallandı dünya
Buz ülkesinde bir çiçek açtı kutpunda
Zeynanın kirpiklerindeki buz çözüldü
Yaralı savaşcının sözlerinde hadi kalk dirildik dedi
Uyanıp gittiler ruhlar ülkesindeki sevgi savaşlarına....