Dar yollarýn ayrýmý
Terki zor adýmlarýn kollarý
Uzarýz mesafesiz tozlu
Taþ duvarlar tarih yýkýntýlý...
Kýrýlýr eski þehirler soðuk taþlarým örülür
Kansýzlýðý tutar tutunamamanýn eþiðini
Küfür kaldýrmalarýmda basan adýmlarýn yüzümde...
Çalýnsýn, utanmasýz
Yiðitlik pisliðindeyim tükürdüðüm denize
Saçýlýr köpük uykusunda...
Kaldýrýrým þehrin mezar taþlarýný
Topraðýndan üzerime ruhlarýný dökerim
Kalkacaksanýz kalkýn ulan...!
Uyanýn bu kadar uyudunuz daha yetmedi mi...!
Iþýðý solan þehirde yatmayýn
Gidin pisliðinizdeki þehrin topraklarýna
Gelmeyin bir daha kirli ayak basýþlarýnýzla...
Çiðnetmeyin içimde yaþayanlarý
Siz öldürmeden ben ruhlarý öldürdüm sustum
Daha kaç þerefsiz geceye sarýlamam gönülsüz...
Volkan ne kar eder içime
O küçük kalýr ortasýnda
Katledilen þeyler yakýlýr lavlarda
Etna..! dur etme...! demem diyemem
Dökül kokunla uyut beni...
Yada ben dökeceðim tanrýlarý dizinize
Mülteci isteksiz ölümlü ruhumla
Kýraçam her þeyimi kendi kýrbacýmla...
En dik çölde kum tanesindeki en büyük þehir
Yansýn yalnýzlýðýmýz küfrümüzle
Zeus pisliði çýk savaþalým
Tanrýlarýn utandýðý o arenada...
Ölüm kusalým...
Kalkaný indirik
Keskin kýlýçlarda saçýlsýn IÞIK
Öldürürken ölelim
Yüreðimiz paslý hançer olsun...
Biz dehþetin sevinciyle savaþalým
Öpüþürken kýlýç kalkan sözlerimiz...
Sen ölür ben
Ben ölürken sen
Üzülürüz bilirken...
Ben topluca bu þehri önce kendimden geçirdim
Tüm kanlarý içerken en son ikimiz öldük
Bilinmeyen bir çaðýn çöküþünde...vedayla...
Kýlýcý indirilen þiirler, katilime ferman etmiþken
Ben seni anlatamadým diye boyun verdim
Kör kalmýþ giyotinimdi ....Sen gibi...
En son kafamdakileri sunaðýma sunarken...
Beynimdekilerle, sen, ayný anda daðýldýk
Parçalanmýþ yüreklerimizle, savaþmadan seviþtik...