GECENİN UZUN SÖYLEVİ
I.
Coþkularýmýz yetim kaldý. Yoksul kaðýtlarýmýzý onarmýyor artýk þiirlerimiz. Þiirlerimizin kireci vuruyor yüzümüzdeki duvara. (Eksik fakat aydýnlýk anlatýmlarý her çeþit mutsuzluðun...) Ve ellerimizi koðuþturuyoruz durmadan. Sabýkalý þiirlerimizden artan ve kendimizce yorumladýðýmýz ellerimizi. Durmadan kendimize týrmanýyoruz uzun soluklarla. Ayaklarýmýz çiðnenmiþ leylaklardan devþirilmiþ; leylak yorgunu sarp yollar inmekte denizin sabýkalý sevdalarýna.
(Korsan yorgunu denizin; gökyüzüne rengi yitik þafaklarýn yamadýðý...)
II.
Gece. Zaman ihtilali. Kurþun geçirmez yüreklerimiz. Yani uzatmalý yasaklarýn konakladýðý o maðrur suskunluk. Kuþatmalardan artakalmýþ yaralý insanliðina kefil yürek. Þimdi gecenin uzun söylevinde yaþanan dilsiz þiirlerin yitik kafiyelerine ayak uydurmaya çalýþýyor. Yetim kalmýþ çarpýntýlarýna; yaralarýný sararak. Geveze dilsizliðin ikilemini yaþayan kafiyelerin küçük, ürkek adýmlarýna. Sessizliklerinde dingin bir barýþýklýðýn büyüsü. Hangi büyülerle onarmaktayýz kendimizi, bir parça daha yaþamak için.
(Kýyýlarýmýzda suskunluk. –Ellerimizin bizle birleþtiði yerde- Biz lisaný bilinmeyen rehin býrakýlmýþ bir coðrafya atlasý.) Oysa deniz biziz. Kýyý biz. Seviþmek, bir gençlik karantinasý.
Ve uzun kalemlerin gölgeleri dolaþýyor yaralý duyarlýklarýmýzýn üzerinde.
Biz gündüz sürgünleri!
Yazmakla tamamladýk mý kendimizi?
Yazmakla tanýmladýk mý?
Kalemlerimizin uçlarý yine de nar çiçeði.
III.
Eski harfler kilitlemiþ babamýn tarihini cep yazmalarýnda. Aðýr bir gözlük kalmýþ tahta maðaralarýnda deri çekmecelerin (ve uzun senelerin) . Beni o tanýmlayabilirdi ancak. Ýnce siyah çizgili, o acý yeþil, kýrýk dolmakaleminin kuruyan kanýyla. (O hiç unutamadýðým dolmakaleminin. Ve herkesin hýrsýzý þiirlerinin...) Beni o tanýmlayabilirdi ancak. Ben beþ yaþýndayken öldürdüðüm babam. Þimdi yýrtýk fotoðraflarýný arka cebimde gezdirdiðim sünnetçi babam.
IV.
Acýmlayabilirim biraz daha. Dilerseniz biraz daha ýþýklandýrabilirim nesnel gerçekliðimi; (sizler için) . Bana kendimi anlatmamýþ beni size anlatabilirim. Þiirlerimle sizden kaçýrdýklarýmý (gecelerimi) yakýnlaþtýrabilirim karanlýðýmla.
Gece. zaman ihtilali. Bu kültür birikimi hangi umarsýz unutkanlýðýmýzýn hüviyetidir? Açýklar mýsýnýz?
V.
Siz ve biz (birbirimizi görmeden, belki görmek bile istemeden) bin yýl daha gezinelim aynalý karanlýðýmýzda. Yeraltý duyarlýklarýmýzdan biçtiðimiz civan giysilerimizin görece özerkliðini sýnayalým. Gecenin eklemediði isyanlarýmýz ve þiirlerimizle; belin ve kanýn eklemediði ideoloji çarþaflarýnda. Yani her seviþmenin son ihtilal provasýnda.
Ve bin yýl daha kilitleyelim gizlerimizi çarþýlý iliþkilerimizle. Çarþýlý iliþkilerimizin müfredata uygun diliyle.
Belki sonra, ondan sonra, her þey açýk, apaçýk yazýlabilir, herkes için.
(Bir duyarlýk ihtilalinde kendimizi talan edip, sevdiðimiz zaman...)
VI.
Kan. Ýrmak tanrýsýnýn suçu kan.
Kimsenin birbirini tanýmamasý, anlamamasý bundan.
VII.
Þimdi gecenin uzun söylevinden, insan olmaktan, toplumsal bir insan olmaktan, onanmaktan ve redd-i ilhaktan toplayabildiklerimiz bunlar. Kendimiz.
Sunaklarýmýza acýlarýmýzý koyuyoruz.
Bunlar hiçbir hapishanede yazýlmamýþ hapishane defterleridir Efendim. Lütfen kabul buyrunuz.
Sosyal Medyada Paylaşın:
Murathan Mungan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.