MENÃœLER

Anasayfa

Åžiirler

Yazılar

Forum

Nedir?

Kitap

Bi Cümle

Ä°letiÅŸim

DışağrımsınMorAnyA
Mehtap Yıldız

DışağrımsınMorAnyA








And içtim yenilmez olan kadim zamanA
“inanmak en büyük suçtur aþka adanmayan insanA”






gözlerinde vurgun yemiþ kanatlarýndan yaralý martýlarý sevdik
gökte yönünü kaybetmiþ mavilerde gülüþlerimizi yitirdik
hangi zamana taþýrdý umut diye ardýna takýldýðýmýz düþler bizi
karanlýða uyuyup güneþe uyanmak mý yaþamýn bir diðer adý
ya ateþe d/okunan ten
ona aþk deðer miydi?







-I-
bizim tek suçumuz sevmekti belki
ve suç(suzluð)umuz unutmak oldu birbirimizi
susuz bir dünya çarkýnda taþýrken özgürlüðe bizi
onlar diyordum onlar
ve topyekûn onlar iþte söylüyorum
sýnýr dýþý edilmesi gereken likör kokan bir diðer “b”gibi
siliyorlardý yeryüzünden insanlýk namýmýzý
karanlýða meþalemizi yakamýyorduk ülkemizden özgürce
mülteciydik biz sevgili
kamp kamp baðlýyorlardý körpecik ellerimizi
ikna operasyonlarýnda elimden kaptýklarý defter-kalemimi
ve ýrkýmýzdan dolayý çaldýklarý içimizi
dudaklarýma basýyorlardý sol elleri ile
yaþayamýyor
yazýp okuyamýyorduk bu yüzden þiirlerimizi
tek dertleri vardý belli
ve tek bir ideoloji peþinde koþan cücelerdi onlar oysaki
sesimiz çýkmasýn diye fikir hanemizde
diskalifiye edildiðim/iz bu pejmürde düzenden
sýrf senin için
sýrf yaþama hakkýmýz için yeminim
susuyordum yine senden sana sevdiðim
vazgeçiyordum teninde yaþamaktan mecburdum
en çok seni özleyecektim bunu da biliyordum
en çok seni hem de
Arnavut bakýþlý bu yönsüz sürgünlerimde







-II-
Afrika kokan susuzluðuma dalýyorlardý hiç soyunmadan
belki hiç korkmadan
hiç korunmadan bilmiyorum
kana kana içiyorlardý tuttuðum oruçlarýn (p) kokusunu
muttaki olmayan bir inancýn aðýrlýðýnda
küstahça yýkanýyorlardý kabulsüz bir âmin ile
ve günah suyuma hiç bulanmadan hem de
nasýl beceriyorlardý anlayamýyordum bunu
kemiklerimden baþlýyorlardý ezmeye önce
çirkin bir tatmin içinde
tüm insanlýk adýnaymýþ güya
demokratik hakkýmýz adýnaymýþ demelerine göre
Denizleri asýp çýkýyorlardý en tepemize g/ezmiþce
tadýyordular cennetin yalan kokusunu adýmýzýn yýrtýlmýþ harflerinde
en çok onlar yaþardý dünyada oysa
en çok onlar mutluydu bu düzende niye
görüyordum
ve acýyordum onlara aslýnda
ve fakat bir de
kovulmuþtum artýk sýnýr dýþý edilen özgürlük konuþmalarýmdan da
oysa suçlu ben deðildim
ve söylemiþtim hep sana
ona þuna buna
koca bir dünyaya
boðazýmda aðlayan bir kadýn var demiþtim
hepinizin annesi gibi
kutsal bir aðýt bu duyun demiþtim
þairler oturmuþtu göðsümde sýzlayan tahtýn sahipsiz baþýna
dilleri vardý ama
konuþmuyorlardý doðruca
konuþamazlardý çünkü
parmaklarý ýrkçý bir ihanet vebalini taþýyordu
çaresizdim
hakkýmýzý onlar kapýyordu talihsiz bir öksüzün düðün yasýnda
þarap içen dudaklar suçluydu
ki ondan okunmadý þiirlerim kurbanlýk töre/n marþýmda
katil ben deðildim söylüyordum onlara
susma konuþ diyordum artýk konuþ Mezopotamya
ilamlar veriyordum siyah beyaz gazete sayfalarýnda
çarþaf çarþaf dað(ý)lýyordum kendi yurdumda
Sokrates misal haykýrýyordum suçsuzluðumu koca tarihe
ve inançla büyüyen kadim savunmalarýmdan
ve daraðacýna sürüldüðüm mahkeme koridorlarýnda
durun diyordum onlara durun bir daha
öldürmeyin bizi diyordum O’ gün aþkýna
bizim tek suçumuz sevmekti yalnýzca
sevmek suç
tu
bu kanunda








-III-
haykýrýþlarým bir cellâdýn arsýz gülüþüne çarpýp birden
sarmýþtý adaletsizce þehrimizi ne çare tümden
ama biliyorum yine de baþýma gelecek olanlarý
ve hep söylemiþtim bu günün mutlak geleceðini
biliyordum gecelerde yaðacak sensizliðin zehrini
zýkkým olasýca bu hasret ile
kahrolasý bir özlem oturmuþ emiyor kaným ve gözlerimi
derimi kemiren güve yutmuþ saðýr zindanlar içinde
izliyordum kendimi kara bir kayyum sessizliðinde
ve ikinci evlat muamelesi gördüðüm ülkem gibi
ötekileþiyordum aþkta yine gürbüzce
köpekler ulurken sabah ezanlarý uyanýþlarýmda
melekleri bulurdum yaný baþýma oturmuþ o tuhaf kalabalýkta
uykuda denmezdi zaten buna
titreyerek uyuþup nöbetler geçirdiðim simetri yataðýmdan
ve çýlgýnca geri fýrladýðým kâbuslu molalarýmda kafamý aþka çarpýnca
Ýstanbul kokuyordu aðzým sana
ve tan yerine bir adam sesleniyordu dilimin kývrýmlarýnda
ve sen
ve yaþam
ve hala…







-VI-
bir yýlan b/akýyordu Hz Yusuf”un kuyusuna o an
kurumuþ bir rüyanýn Nil”e b/akan yapraklarýnda
aðlarken tuz tadýmlý kýt-lýk yeminlerim
gürlerdi bu derun aþka Züleyha olan her yaným
kova kova su taþýrdým gözlerimde sana ta Mýsýr”dan
ve yüreðimi kopartýp Kudüs”ün o körpe ellerinden
düþerdim bana küskün b/akan çocuk yanýnýn öyküsüz yüreðinden
davetsiz gelmiþ olan ürkek bir Filistin niyetine
devrederdim geceleri kara bir zindana kendi elimle
uykulara dalamazdým bu yüzden sevgilim
rüyalar uyanmasýn diye yeniden bize
korkardým kirpiðimi kýrpmaya bile
kuyularda d/ipsiz bir çýðlýktým iþte
anla







-V-
Endülüs gibi âþýktým sana
Selahaddin”i beklerdim Ýspanya tüten zor gecelerimde
gelmezdin
geçmezdin gözlerimi deviren yorgun uçurumlardan tek kare
kan kokardý alnýmda bekleyen güneþ
ve dua ellerini açmazdý üstümüze
çünkü
þirli kadýnlarýn diþleri parçalardý þehrin en güzel adamlarýný
ve ben mahur bir umutla fýrlardým sokaða her sabah erkence
fiyakalý bir gurur ile
arardým gözlerini bu adamlar içinde
gölge gölge düþen bir feryat ekseninde
bulamazdým seni bu ne yaman bir çile
anlamamýþ olsa da sözde akýl sahipleri halimi
çözememiþ olsalar da bu körpe þairliðimi
tarih tekerrür ediyordu yine durmadan sevgili
ve biz seninle
yaðmalanýyorduk Topkapý surlarýnda u/yanan Bizans”ýn bakir koy(n)unda
el deðmemiþ bir masalýn uyuyan gözlerine
su taþýyorduk dibi delik mataramýzla
mecburiyetle düþtüðüm bu sensizliði
hangi akýlsýz anlar ki diye yeniden soruyordum bir daha kendime
damarlarýmda sýzlayan bir Ýstanbul sevdasý gibi
özlüyordum Fethi-i Mübin”im olan seni
ah sana ölmeyi
koþarken karada gemiler dolusu tutku tutku
saçlarýmý y/tutardý kuzeyden doðan daðýnýk bir rüzgâr
ve boðardý beni içimde bu çýlgýn korku
çünkü ben
unutanlardan deðildim sevdiðini
asla
ve kata ki
kavimler ötesi ormanlarýn çýnar kökünden toplayýp ismini
aþka y/kazýyordum inatla ve ýsrarla
fütursuz yücelttiðim asil seni
ey aziz olan sevgili bil ki
Ýsa”nýn kalbe düþen incili gibi
kutsanmýþtým içimde bizi







-VI-
boy atmýþ olan en yüce aðaçlarý
süngüsünde bir neþterle budardý bilir misin
vahþi ve yahþi olan bir sarhoþ adam
çarmýha gererdi ruhumun çatlaklarýný sonra
aþk sýzardý y/aramýza yaprak yaprak bir kahýrla
yolardý yýldýz deðmemiþ olan saçlarýmý hiç acýmadan
nerdeydin
muhtaçtým
çýlgýn bir telaþ ile seni gözlerdim
ve daha çok
en çok o anlarda heybetini özlerdim
ve düþünürdüm gözlerimi kurþun gibi vurunca gökyüzüne
“ne çok mutlu olurdu dokunurken elleri” derdim kendime
bukle bukle kývrýlan sýrma saçlarýma parmaklarý deðince
çünkü bilirdim
altýn kahve perçemimde büyümeye ölürdü/n sevgilim
söylesene
sende üþüyor musun yine?








-VII-
aþk yaþýyordu ikimizi
görüyordum boyutsuz büyüyen bu titreyiþimizi
o yüzden ki
ülkelere bizi anlatýyordum hiç susmadan
hiç durmadan
hiç usanmadan
devamsýzlýktan atýldýðým/ýz Leyla”nýn çöllerinde
Mecnun bir çýðlýk yanýyordu kül rengi gözlerim(iz)e
vakit yine sen
ve hayat hep gece düþünce üstüme
ýslahsýz dudaklarýmdan yücelen bir eyyam ile
körpe kuþlarla aðzýmda taþýrdým göklere içimizi
telaþlý bulutlarda birikirdik kara mavi þimþekler gibi
gürlerdik tufanla terkedilmiþ o metruk þehirlere
taze bahardýk biz sanki
düþerdik heyelan kokan avuçlarýmýzdaki renklere rehavet ile
toplardý yaðmurlar ikimizi
damla damla sýz(l)ardýk týpký Kerem misali
akardýk Kerbela cennetine kudurmuþ Fýrat gibi
ateþ ateþ kabaran kuraklýðýmýzý yýkardý Þirin
su/s cehennemdi artýk bize
ve yakardý tenimizi boðum boðum bir çile
lebimize aþk deðince
Aslý gömerdi Ferhat”ýn baltasýyla gölgemizi
efsaneydik anlayacaðýn sevgili
en çok savaþan topraklarda arardým resmimizi
en çok ölenler arasýnda seni
talan edilmiþ ganimetleri paylaþýrken korkunç yüzlü kediler
uslanamýyorduk ne yazýk ki
biz âþýktýk çünkü
biz yaþamdýk bir tende bilmedin mi?
uysal bir mýrýltý kadar huzur(suz)duk sevgili
)(







-VIII-
biliyorum
yalan sever birçoðu “ölüyorum sana aþktan” derken bile
oysa biz öyle miydik söylesene
gölgesi kýrgýn bir aðacýn yapraðýnda
inlerken Eylül bakan kurumuþ gözlerim
ne çok âþýktým sana bilir miydin?
()






-IX-
çaput baðlayan sevgililer gelirdi yaný baþýmýza birden
muradýmýz bir dilek aðacýnda idamýný beklerken
oysa onlar aþk diye içerdi beni bizden
sen görmezdin bu heyecanýmý
ve oysa yine ben
bir ölünün kadim bir ülke aramasý gibi seni isterdim
bunu da bilmezdin
ve senden sonra
amazon ormanlarýn içinde çakallarýn göðe ulaþan sesleri eþliðinde
þarkýlar söylerdim geceler boyu korkusuzca sana
en çok dilim çatlardý davam da
en çok sinem yanardý bu savunmamda
sesimi yutan bir güneþin eteklerinde
Jüliet gözlerini asardý yanýk tenime
zehirli hançer lanetli kurbanlarýný toplarken þehir kasaba
ölen bir Romeo deðildi sabaha
yakardý Ýmparator bu zelil romanýmýzý
ve yýkardý merhametsizce
kallavi bir inkâr ile dünyamýzý
soramazdým seni yarýna
o son veda demi gelmiþti yine
senden ayrýlmak zor diye
soramýyordum seni kendime bile







-X-
alnýma düþen garip bir tören vakti
dudaklarým sana mühürlendi
ve artýk bil ki
sana anlatamýyorum geçmiþimi(zi)
ve anlatmayacaðýmda geleceðe kendimi(zi)
bir mahkûmun son arzusu belli deðil mi







XI
ey içimde ezilen çeþni
öp sevap rengi gözlerimi bir günah rengi
uyuyayým aðzýnda sonsuzluk gibi
durgun bir su misali
iç artýk beni







XII
aynalarda g/izlenen müsemma bir ömürdün
yýlgýndým
yýllanmýþ bir ayrýlýk kokmamýzdan dolayý sevdiðim







XIII
ve nihayet
kapat diyorum gözlerini üstüme hemen kapat
bütün ýþýklar sönsün bize mutlak
yoksa korkuyorum çok dehþet
dolanýrsa dilime bir daha aþk
güneþ yeniden bize uyanacak
mor ve tarihi hep ýslak




bunu yaþamaya gücüm yok




biz artýk tutsak
adýmýz bizi unutmak



susalým þimdi takvimlerce koparak





MHD

Sosyal Medyada Paylaşın:



(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.