Yâ Mevlânâ Hünkâr Velî, sora geldim gerçeðini!
Dokuz boðumdan dinledim, sözden esirgediðini.
Som cevherin kuyumcusu kalp örsüme çekiç vurdu,
Gök bulandý, gizem taþtý, bulutlar "semâ"ya durdu.
Baðrý yanýk yolculardan derledim aþk beratýný;
"Ney"in sitem soluðuyla geçtim benlik sýratýný.
Devrinde devraný buldum, çaðlar aþan ana doldum,
Erdem erinin medârý, dirliðin fermâný oldum.
Altý makamdan seslendim candan gözlediklerine,
Ruhsat versen de yetiþsem özden özlediklerine.
Sezmekteyim gölgelerden, güneþ kendinden geçemez,
Aþkýn badesine dolan, kandýrdýðýndan, içemez.
Dâvetin var dudaðýmda, yangýným var budaðýnda,
Sohbetine kabul eyle, kor gönüller otaðýnda!
YUSUF BÝLGE