Hiç Eskimeyen
Ezelden ebede uzayan ibriþim atlas,
Bulutlar gibi serin, yagmurlar gibi berrak;
Rengi, deseni, þivesiyle dünyamiza has,
Tipki Cennetteki süt irmagi gibi apak...
O bir anlik ümit degil, sürüp giden huzur,
Ruhlari semâya taþiyan her yol O’nda...
O’nu tanýmak kuvvet, O’na sýðýnmak nur;
O iklime girenlere sürprizler ard arda...
Taptaze mesajlarýyla hep ilgi odaðý,
Cebrail’in aðýz suyu var mürekkebinde;
Zümrüt tepeleri sonsuzla halvet otaðý;
Atmosferinde þeytan künde üstüne künde...
Varlýkla Yaratan arasýnda en yeni sýr,
En canlý beyan O’nun sesi, O’nun soluðu;
Bu sýrra teþne gönüller el pençe ve hazýr,
Ufuklarýnda hep uhrevîlik buðu buðu.
Bahar patlayýþý var vaad ettiði günlerde
Ve ebedî var oluþ hedefteki emeli;
Yollar sonsuza açýlýr O’nunla her yerde;
Duyulur yol boyu dost bahçelerinin yeli...
Yýllar hiçlik içinde damla damla erirken,
O’nda ne bilinmez bir zevke dönüþür zaman...
O en sürpriz mesajlarla gelmiþti gelirken,
Altin nefesi en onulmaz dertlere derman.
O’nun ikliminde ruhtan feryat iþitilmez,
Aþkla yananlar vuslat ümidiyle serinler...
Her mevsim kiþ olsa da onda hazan bilinmez
Ve ölümsüzleþir o çerçeveye girenler...
Yürürler sonsuza ellerinde berâtlar,
Vuslata erer ve halvet umarlar her yerde;
Hiç yorulmadan hep uçar bu iþik kanatlar,
Aþarlar, aþilmaz meçhulleri perde perde...
Sosyal Medyada Paylaşın:
M. Fethullah Gülen Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.