seni düþlediðim an
çakýlýr kalýrým olduðum yere
yalnýzca havan
ekmek su gibi besler beni;
bir nefes ki seninle
bir ömre bedel,
sevmek ölüm,
ölüm senin kadar güzel...
Ferhat ile Þirin’in
Kerem ile Aslý’nýn kulaklarýný çýnlatan
bir büyük güzel ülke,
gülistan seni beni anlatan
özlemin büyüyen günden güne...
seni yaratan, adýna san
sanýna þan,
yokluðuna hicrân katan
tomurcuðunu güle çatýp
gökkuþaðýný renklerinle donatan
diken sarýp dalýna
bülbül salýp baðýna,
özleminle aðlatan...
incili gülüþlerine
bulut hüznüyle savrulan düþlerine
dalmýyayým hele bir
kimse beni uyandýrmasýn
diye haykýrasým gelir...
mor daðlarýn baþýnda
bir çoban yalnýzlýðýndayým;
lâlesini sümbülünü
kýrçiçeklerinin binbir türünü,
dikeni yüreðimde
bir yaban gülünü
adýn ile çaðýrasým gelir;
güle döner dünya
ekseninde ben,
yüreðimde özlemin...
sensiz geçen ömrümü
silebilseydim zamandan
senin ile doldururdum
her geçen günümü anbean..
ah bir bilebilsen,
hava, toprak, su ve ateþ
dünya durdukça duran
sensin aþk ile kuþatan,
mutlu olurdum gülüm isen
yüreðinde beni yaþatan...
Þaban AKTAÞ
24.09.1997