en çok akþam üstleri kararýr evlerin çatýlarý týkalý bacalar utanýr gökyüzünden yorgun düþmüþ binlerce iniltili ruh evladiyelik bir sýzýyla dokunur kapý kollarýna odalara kapanan canlarda baþýný alýp gitmeye hülyalanýr çile...
bana kendi göðünden kýrlangýçlar getir incecik burada bulutlar üþüyorum kardeþim üþüyorum baðrýmda alacakaranlýk bir þefkatin merhametini bekler ulur da ulur uludukça söner þehrin ýþýklarý dertlenmemi duymaz yollar sesim daðlara çarpar kaybolur sisli ormanda iç çekiþime bulanmýþ yapraklar yalnýzlýða meftun sýrrýný insanlara vermeyen sükûtu isyanlarla sýtmalý gibi titreyerek dökülür mevsimlere küskün
her zerrem genzimi yakan közlenmede tenim kýnalý bir nehrin serinliðini ister cam kenarý uykulara dalmadan rüzgâr küllerimi bilinmeze savurmadan bana yaþlý çýnarýn baðýþlayacý erdemini getir
bana gözyaþýný getir tatmadýðým yaþlarla aðlayayým tuzlamak için bir ülkenin belleðini
çipil gökyüzüne bakan þu ihtiyarda insanca yaþamadan ölme korkusu þakaðýnda elleri kelepçeli gençlerin türküsü hangi yýlda unutmuþ savaþýný bana beklemenin sabrýný getir ben bozkýrlardan toplarým çocuklarý kahkaha atmak seninle olsun sen bana bahçeleri anlat hatýrladýðým oyunlar azalýyor mýzýkçýlýk yapmam yemin ederim bana düþlerini getir ikimizin uçurtmasý da en yüksektedir kimbilir
bana merhem getir kardeþim ben yaralarýmý þiirlerle avutayým aþk için yanan dizelere dökeyim yükümü sen o insan gözlerini getir...
Sosyal Medyada Paylaşın:
çöldeki kelebek Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.