Zýrhý delik deþik bir savaþcýnýn kýrýk kýlcýndaydý kendi yüreði
gürz deðildi zýrhýný delen, gözündeki asit saðnaðý...
yitik bir vakitte
günün geceye, gecenin günle buluþtuðu ufuk çizgisinde
yerin göðü kucakladýðý bir andý
kýzýl kýyamet þafaðýnda
çeliktendi zaman
akrep ve yelkovanýn mýzrak olup yüreðe saplandýðý
yorgunluðundaki savaþlara sürgün...
yürek örsünde örselenen su ile hayat bulan
kor ateþi harlandýran körüðündeki bir nefesti
tanrýlardan ateþ birde su istedi
çatlak dudaklarýný doldurmasý için toprak diledi
baharlara savurdu saçlarýný güneþin kýzý
dokundu ormandaki kutsal meþenin yeþil yapraðýna
buz eridi, çiçek açtý (yeþerdi) çelik sertleþti,
topraðýn oðlu sildi yüzündeki balçýðý araladý göz kapaklarýný
bir eli sol yanýnda diðer eliyle sapladý topraða kýlýcýný
gülümsedi güneþin kýzýna...
beyaz bir güvercin kondu saplanmýþ kýlýcýn tepesine
yaralý bir ejderha kanadýyla býraktý kanlý tek telli bir kemaný
kanayan bir aþkýn senfonisi yayýldý etrafa...
deniz uyandý uzandý ýslak elleriyle dokundu dolunaya
zümrütü anka tüyüyle renk getirdi güneþin kýzýnýn þarkýsýna
hayal ettiðim hayalet söyledi en güzel ezgileri...
savaþcýnýn serçe parmaðýna kondu bir serçe
dokundu bir notaya ses yakýlandý
eþlik etti bir martý kükredi , çýðlýðýndaki bir aslana
yaþatmak için bir aþký...
güneþin kýzýnýn elini tuttu topraðýn oðlu
yaðmurun bereketinde yeþertiler barýþýn çocuklarýný
Tanrý sevdiklerine bahþetti verdi onlara her istediðini
yaþatmak için saldý yüreklerine sevgiyi....