...
gitme vaktim geldi
az önce asýldým k o l l a r ý n a , sarýldým son kez
beyaz bir þilepten
bir martý havalandý Beylerbeyi*nden,
kanadýndan içirdi boðazýn serin suyunu
öptüm denizi devrilirken kirpiklerim
hani bir yaþlý teyze vardý Çengel*de
sokakta uyurdu, belli ki gidecek yeri yoktu
ben göremedim
sen bir gün karþýlaþýrsan selam söyle
bilemezsin ne zor vedalaþmak
elimde bavulum bile yok,
üzerimde incecik bir yaðmurluk, kot pantolonum ve botlarým
gülme ama
ceplerim bile bomboþ
bir resmin vardý boynumdaki gümüþ madalyonda asýlý
onu da alýrlar mý bilmiyorum
...saklayacaðým bir yer de yok
keþke sana emanet edebilseydim, ama nasýlsa sana gelmiyor muyum
yalnýz, beþ parasýz ve hazýrlýksýz
ister gözlerine göm beni
istersen bir yaðmur tanesi gibi sil gözlerinden
inan kýrýlmam, üzülmem
hadi artýk helâlleþelim
gözlerini,
ellerini,
gülümseyiþlerini
ve nefretini aldým senden izinsiz
helâl et
bir yüreðini alamadým ona da kýyamadým
yedi masallý efsanem
sana sevgim helal olsun
bir daha dünyaya gelecek olsam
yine seni böylesi severdim
-kendim için düþlediðim her güzel þey seninle olsun
/teþekkür ederim.
bana o üç harfi baðýþladýn ya, iþte ben hep böyle sevmek istedim/
binlerce
milyonlarca, yaþamak bahþetmiþtin
bilmiyorsun
ve seni asla unutmayacaðým
þimdi izninle
biraz uyuyacaðým
unutmadan ne vakit , ayaklarýn Ýstanbul kaldýrýmlarýna deðerse,
beni biraz anýmsa
ve gülümse…
de_soulmate