ESKİ ŞEHRİN SEVDALARI

Bugün düþümdüm de,
Sonbaharda gelmelisin bana...
Fonda nazlý porsuk çayým olmalý,
Ellerimde sararmýþ bir yaprak tutmalýyým,
Fiillere "biz" li sonlar getirmeliyiz,
Öpücüklerin parmaklarýmla buluþunca...

Martýlýða özenmiþ güvercinlere, özgün olmayý öðütlemeliyiz
Bir sahafta almalýyýz soluðu,
Mahzuni Þerif’in eþliðinde seçmeliyiz kitaplarýmýzý
Burnumuza gelen kavunlu nargile kokusuna inat
Köprübaþýndaki, " sýcacýk simitler haydi" diyen,
Yüzüne daha önce hiç bakmadýðým simitçide bulmalýyýz tat

Sahil kasabasýndan gelen sen,
Su perisine benzetmiþtin ya biçare bozkýr kýzý beni
Çok yaþa emi...
Ben bilmem taþ sektirmeyi,
Kirletmek istemem, çocuk düþlerimin en derin denizini...

Hiç bakma boþuna, göstermez sana dalgalarýný Porsuk
Yabancýlara "durgun su" dedirtir,
Anadolu insaný gibidir
Durgunluk yüzeyinde, geçiþler bir alt seviyededir,
En balçýk kederleri ise dibinde
Dibinde...

Sen bilirmisin ki, Esnaf Sarayý önünde bekleyen o çocuk
Ýlk kez göreceði sevgilisini beklemekte
Yandaki maðazanýn camýndan saçlarýný incelemekte...
Onlar da sonbaharý seçmiþ bak,
Sende öyle yap...

Kültür Merkezi’ nin yanýndan geçerken iþittin mi kadýn ne diyordu?
"Aldatmak" diye çocuk oyunu mu olur diye söyleniyordu,
Oyuna gitmek için eteðini çekiþtiren yavrusuna
Yalnýzca yetiþkinler aldatýr sanýyordu,
Yada öyle olmasýný umuyor bu seferde kendini aldatýyordu...

Reþadiye Camii’ nden çýkan o amca,
"düþ kýrýklarýndan tesbih" çekiyordu
Acaba hiç aþýk olmuþ muydu?

Þu sýralar mevsim hep kýþ bende
Diz boyu karlar arasýnda ýsýtýyorum hüzünlerimi,
Daha çok daðlasýnlar diye gözlerimi,
Ýlkokulda öðrenmiþtim, beþ duyu organýmýn iþlevini
Sevda için gerekli deðilmiþ hiçbiri...

Geleceðin gün sonbahar olmalý ey sevgili,
Gideceðin ise mevsimsiz bir zaman dilimi...
Sosyal Medyada Paylaşın: