Rozalinda,
haydi kalk aðlama
uzak deðil ki deniz...
ruhun rýhtýmýnda bekliyor gemilerimiz
gece kor/saný
yelkenine üflesin türkümüz
þafaðýn kýzýllýðý güllere bulaþtýðýnda açýlaçaktýk
leyleklerin geldiði sýcaklýklara
belki kanat açacak beyaz yelkenli mavi sulara...
yosunlara aþk kokusu bulaþacak
balýklar ýslanacak dokunduðunda yeþiline
midyelerin içinde þiirler oluþacak
ve sen Rozalinda
ellerinle okþayacaksýn yunuslarýn kuyruðunu
köpüklerine karýþacak dalgalar rotasýz
salýncaklarda sallanacak bahar
hadi aðlatma musonlarý martýlarý üzeceksin
tropik adalarýn kýyýsý uzak deðilki ayaklarýnda
saclarýnýn inceliði kadar yakýn
kokun ekvatorda dolandýkça baþým döner bilirsin
dünyaya neden sýðmazsýn anlayamam
Ve sen Rozalinda
bilirim denize sýðmazsýn atmosfere yetmessin
kuþlarýda seversin, havaya karýþtýðýnda kanatlarýný
rüzgar bakýþlarýnla okyanus damla kalýr
bilirim
seni andýðýmda gök gürler göz kýrparsýn bana
güneþe karýþýr tenin vurur üzerime
hadi kalk aðlama
Rozalinda
bak sana kýrlangýçlar þarký getirmiþ menekþe rengi moru
kýr hasretlikleri vuslat olsun kýrlar
derelere karýþýp dökülelim dar gelecek denizler
yada hep birlikte aðlayalým
Rozalinda
yanaklarýmýzda oluþsun tuzlu çaðlayanlar
gül/elim ayrý kalmayýþýmýza sevinerek kuðu gibi....
yada her gözyaþýmýz ateþ olsun yakalým okyanuslarý...