Koy þöyle demli bir bardak çay
Efkârým asýrlýk mahzen
Düþen takvim yapraklarýnýn altýnda ezildi vebalim
Yuvasýndan düþmüþ gözbebeklerim
Mevsim bahara ermiþ
Þöyle ezmeden yürümek vardý hazan vadisini
Elini tutacak el kokunu bulacak yön
Deva sürecek söz olmadýkça
Yara içinde sine
Dik hadi þöyle estetik olmasa da olur
Sýzmasýn içimin irini
Çýkmadan dumaný ateþin
Aheste geçsin artýk zaman
Yetiþecek yer dik uzak
Takati azalan dizlerim
Yýllarýn kabuklarý nasýrlaþmýþ
Ört üzerimi
Üþüyorum…