Bu gün ilk defa býrakýp kýþlýklarý bir daha ki kýþa çekip sýrtýma haki bir gömlek kýçýma yýrtýk bir kot dolaþtým Ýstanbul’u. Mart sýcaðýyla geçtim birinci köprüden. Karþýda her þey ayný kalmýþ ben biraz yaþlanmýþým. Beylerbeyi’ndeki o eski balýkçýda çektim kafayý. Geçmiþi anýmsadým... Karþýmda Boðaz yanýmda erik çiçekleri. Mutluyum tam bir oðlan sýrtýnda kara bir cübbe abdestini almýþ üç metrelik sarýðýný sarýyor bir de dik dik bakýyor kadehime... Zavallý çocuk! yaþlanmýþ bu genç yaþta belli! bilmiyor ki þeyhinin beyni ne kadar terli... Neyse. Kaldýrýyorum baþýmý; Aman Allah’ým! Þehrin silueti deðiþmiþ. Gök delen bozmalarý þehrin yosmalarý gibi sýrýtýyor bizim tarafta. Biraz ben yaþlanmýþým bizim taraf, ölmüþ, ölmüþ... Yok arkadaþ taþýnmalý þu mezarlýktan bu yakaya. Hem burada aðaç da bol yeþillik de... Kahveden sonra dertlendim bir tek daha içtim. Yolluk dedim parasýný ödemedim. Aylardan Mart. hava mý soðudu ne? Hem Güneþ’te kaçtý keyfimde. üþüyoruz Beylerbeyi ve ben koca þehrin ve sarýklý oðlanýn yerine...
ahad...
resim.beylerbeyi.istanbul.
Sosyal Medyada Paylaşın:
ahad karacan Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.