bıçak sırtından düşen gün ışıkları nodüller bıraksa da boğazın küflü diplerine ben sen de ölmek için ilmekler atıyorum/ gökyüzüne..
dolu bir bardağı taşıran son damlasın artık ölümsüzleşiyor ruhum ve ruhumun sarı tapınakları
bu akşam -elde var bir- diyorum sana /elimde ne varsa tüketerek nefesimden…/ aşk’tan kalan, kızıl bir alev topu yakıyor tüm evreni nil dökülse, sönmeyeceğim inanki
sustursa da tuğyan, kapılarım gıcırtılı, menteşelerim yorgun ve avutsa da bu yarım sarmışlık kollarımı uzayacak gecenin mahreminden yıldızlarını koparmak için dudaklarım ulaşılmayan kıvrımlarına doğru
umurumdan düşürdüm ben daha önceki gidişleri/keşke bilsen ve sana öyle üryan geldim ki Sevgili evimi başıma yıksan, yine büyüyeceğim dev gibi
kuzeyim kırık güneyim parçalanmış
sen bana yağmurla gelen kadim bir armağan ben sana tüm ışıklarını feda eden Las Vegas
hadi bin kere daha kaybetsen yine oyna beni..
Çiğdem Parlayüksel
Sosyal Medyada Paylaşın:
Çiğdem P. Yüksel Åiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.