sultândağ
sultân bir daðýn öyküsüdür bu
öykünmediðim tüm þiirler adýna
selâmunâleykum belâ
teyelleyip günâhý
gülden güzel boynunuza
topraða düþer gibi apansýz
gittiniz
sýrtýnýzda hayâl bir ben
vedâ ederken âþk’a ve ân’a
söküp selleri suyun baðrýndan
gittiniz
sultâným efendim
dirim dirliðim hây dâr’ým
cân vermektedir mâh kulunuz
evvelki düþler sahrâ koynunda
gece olup kuþlar susanda yýldýzlara
gazel aðlayacak kum yazacaktýr
âþk diye diye akan suyun ýzdýrâbýna
sultâným efendim câným
cân içre feryâdým âhým
yanmaktadýr yüreðim ummâným
yüreðiniz yüreðimdi her dâim
unutmayasýnýz istedimdi sözümü
gecesi bozkýr türkülerinde hep
ezâdan sevdâya âþk naklettimdi
sultâným efendim
zühre duâm zehre bahârým
susmaktadýr gayrý murâdým
söz’e
düþmüþse þâyet dilinizden dilime
ak parmaklarým düþmezden önce
yazmak gerektir her ân’ý ve lâfz’ý
kadir kýymet bilir varaklar üzre
cân’a
ikbâlinden kuþku yok ki
suâl olunacak o gün her zerre
vuslata erip topraða yüz sürünce
mâh ölmüþtür deyiniz son kez
yaþ döken göznûrum gözlerinize
mâh’a
gülderen yangýnlarý saklayýp koynunda
asya’nýn bitmez tükenmez hoyratý yasýyla
rüzgâr yormuþtur asýrlarýn belâ yazgýsýnda
gözleri âteþ misâl közünü söz saymakta
turna’ya
topraðý öper gibi nicedir öksüz
ve nicedir telâþta kanatlarýna
að gazelleri gülünâr misâl
kuþlarýn suyuna uçmuþtur o
naðmesi þimâldir hýrkasý Alî
gök ile yer ölende
yâr dediðimiz erkâna gelende
cennet mekân var eyler cihâný.
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.