Gözyaşı Evleri ruhsuz gökdelenlere ( İstanbul )
Ýstanbul’u kuþatan ince uzun yapýlar
Açýlýr mý sizde de sevgilere kapýlar
Sýcak mýdýr odalar sizde bir nefes kadar
Nefes alýr mý sahi labirentten odalar
Þekil þekil taþlarý üst üste kondurdular
Þehre bir hançer gibi sizleri doldurdular
Doldurdu dört bir yaný kupkuru kalabalýk
Tarihinin üstünde hora tepen kabalýk
Ne nihavent ne hüzzam nede bir segah kaldý
Ýstanbul’dan geriye yalnýzca bir ah kaldý
Bir hançer gibi saplý kaldýnýz yapýsýnda
Bilseniz neler saklý sýr dolu kapýsýnda
Aldýnýz bizi bizden çaldýnýz bizi bizden
Ne kötülük gördünüz vefâ adlý güzelden
Encamýnýzda saklý sükûtun hýrçýn sesi
Duvarlarda göz yaþý karanlýðýn nefesi
Komþuluk ve sevgiyi kibirle öldürdünüz
Nice nice ocaklar yýkýp ta söndürdünüz
Ýstanbul’u dört yandan kuþatmaya aldýnýz
Güzel olan ne varsa birer birer çaldýnýz
Ne yükselip güneþe bir fersah kalýrsýnýz
Ne zemine basarak arzdan baç alýrsýnýz
Gölgeniz bile sabit kalmýyorken yerinde
Ne bu tafra bu gurur gölgeler üzerinde
Gölgeler ah gölgeler gül sesini gölgeler
Gölgeler gölgesizin gölgesini gölgeler
Gölgenize uzanýp onu öper misiniz
Yalnýzlýðý kahredip çekip gider misiniz
Sizler gelmeden önce sevgide asûdelik
Þimdi geride kalan kupkuru pespayelik
Dostluk kokan sokaklar þirin bahçeler vardý
Ahþap yüklü konaklar etrafa gül saçardý
Ýki göz odalardan gelirdi kahkahalar
Mahalle camiinden yükselirdi ezanlar
Size yer açmak için yýkýldý birer, birer
Sevgiye hasret þimdi o sevgi dolu evler
Iþýk yýlý yolu mesafe katlarýn sýr taþýnda
Katlarýn cem oluþu yalnýz mezar baþýnda
Sizlerde komþusundan habersizce yatanlar
Sizde saklý yetimi gözyaþýnda satanlar
Ölüm sessizliði var sahte edalarýnda
Riyakarlar sofrasý taklit odalarýnda
Baþýnýz göðe ermez yükseldikçe katýnýz
Yükseldikçe sadece yalnýzlýða battýnýz
Bir gün sizlerden daha yükseðini dikerler
Gam çekmeden sizi de fütursuzca sökerler
Sevgiye açýlýr mý bir gün sizde kapýlar
Güldürür mü yetimi kibir dolu yapýlar
Gölgenize uzanýp onu öper misiniz
Yalnýzlýðý kahredip çekip gider misiniz.
Ne nihavent ne hüzzam nede bir segâh kaldý
Ýstanbul’dan geriye yalnýzca bir ah kaldý.
Makberî - Ahmet Akkoyun.......
Ýstanbulda gökdelen! , yer delen ve Ýstanbul’u delen her yapýlaþmaya yeter artýk
Bu þiir Ýstanbul’u günden güne iþgal etmekte olan çarpýk yapýlaþmanýn müsebbibleri için yazýldý..Þehrin dört bir yanýný çelik yýðýnlarýndan müteþekkil renksiz,ruhsuz hiçbir ahlâk ve deðer ölçüsünün kalýplarýna uymayan sözüm ona (gökdelen) müdafii’leri için yazýldý Sevgi þevkat ve merhamet katili bu ruhsuz evleri istanbul’un baðrýna bir hançer gibi saplayanlar için yazýldý.Ticari ihtiraslarý için tarih’in ayak sesleri yok edilirken tarih’i ve tarih’e ait dokuyu yalnýzca resimlere ve dimaðlara mahkum etmeye çalýþan rant localarý için. Bilcümle sahtekarca Ýstanbulsever görünüp Ýsatnbul can verirken haz alan bizans muhibleri için yazýldý
Yürek dolusu saygý ve selamlar
Makberî - Ahmet Akkoyun
Sosyal Medyada Paylaşın:
Makberî - Ahmet Akkoyun Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.