þükretmeyi annem öðretti sabrý ise aþk
her adýmda ayaklarýmla öptüm yollarýmdaki engelleri
güneþten avuçlarýmla gülücükler çalýp
savurdum karakýþýn ortasýna
kundakladým yeryüzünün beyaz örtüsünü
nilüferler yetiþtirdim kýzýl göletlerde
demir parmaklýklý gözlerini oydum zindanlarýn
yol verdim tutsaklýða
gidiyorum
yaðmur kokuyor topraðýn nasýrlý elleri
ve saçlarýmdan ýlýk bahar meltemleri dökülüyor
kavgasýz kansýz bir ihtilalin
ölüm tetikli zamanlarýndan kurtardýðým kelimeleri
kefensiz gömdüm kaðýttan mezarlara
bir Fatiha düþürüp dudaklarýmdan
gidiyorum
kaç intihara kapattým gözlerimi
þefkat yoksulu gecelerin koynunda
ve kaç meteliksiz sabahlarda uyandým tekrar hayata
ayak uçlarýmda gezinirken boynu bükük çocukluðum
günahlarýmla kelepçeledim onun ince bileklerini
sevaplarýmý örttüm üzerine usulca
alnýna bir veda busesi kondurdum
gidiyorum
affet beni çocukluðum
affet
ben galiba büyüyorum
ve
en çok senden gidiyorum
affet