sabah erkenden uyandým her sabahki gibi... çayý demledim, ekmeðini kýzarttým, sütünü de ýsýttým hep sevdiðin ayarda... sen uyurken götürür, "oðlum , süt" derdim, delikanlýlýðýn ardýnda çocuk olup hemen uzatýp elini, gözü kapalý... içerdin yüzünde bin mutlulukla. az bir uykudan sonra oturduðunda kahvaltýya kýzarmýþ ekmekle balý "ah annem ,seni seviyorum"u gözlerinle diyerek yerdin. "akþamdan hazýrlasan ya oðlum þu kitaplarýný" yok...demiyor, izliyor ve... gülümsüyordum geç kalma telaþýna... çýktým ben, derken uzanýp öperdim okþardým saçlarýný, omzunu...
bugün de kalktým gene her sabahki gibi... odanýn kapýsý kapalý... uyuduðunu düþünmek istiyorum, kalkmak istemiyor diyorum. sonra bir þey arar gibi, sessizce giriyorum odaya, kapýnýn gýcýrtýsý yalnýzlýðýma arkadaþ... yataðýn bozulmamýþ, odanda ter kokun yok. daðýnýk da deðil bir yer. nerde geceden kalan kitaplar, hani oraya buraya býraktýðýn giysiler... "gel bi yanýma annem, bak... bi dinle" deyip kimse duymasýn diye heyecanla anlattýðýn geleceðin düþleri nerde... duymuyorum...