yitik zamanlarýn masal kahramanlarýydýk
yýldýzlar serpildi samanyolu’na,
her þey o akþam baþladý
karþýmda bir zerafet tanrýçasý
ne kadar yalnýz
uzaktan uzaða bak/ýþýrsa yýldýzlar
göz kýrparken tutuþtu bir yürek yangýný
gecenin içinde gece
ýþýðýnda gözlerin, bakýþtýk aynalarca iç içe...
elleri kollarý sütten undan
farksýzdý gövdesi beyaz mermer sütundan
karþýmda bir kült heykeli,
huþu ile sellasýndaymýþçasýna bir tapýnaðýn
her aným bir ömre bedeldi...
bilemezsiniz unun sütle yoðrulduðunu
aþklarýn ezilip yüreðimde
özlemiyle hamur olduðunu;
ben bu yüzden aþka inandým
zorla deðil, elimle ayaðýmla
yüreðimle aþka tümüyle gönüllü kutsandým...
o’ydu bakir umutlarý bekâretinde saklayan
yaþýmý baþýmý ayla yýlla deðil
gönlünün ýþýðýyla hesaplayan;
zordur anlamak bazý þeyleri yaþamadan...
aktýkça aþkla aktý zaman
çiçekli gözbebeklerine hayranlýðýmý gizledim
açýp kapadýkça gözlerini
düþlerime girdi, onu izledim
baharda çiçekler açtý
gönülden gönüle bal yaptý zaman...
tenimde bal peteði, dokunsaydý bana o an
korkarým yapýþýr kalýrdý
aþkla intihar ederdi ilkbahar kelebeði,
ne zaman uçup gittiyse kapýdan
ruh bedenden çýktý sandým
o’ydu beni aþkla kutsayan
aþktan baþka her þeyi benliðime ya/saklayan...
Þaban AKTAÞ
15.12.2009