KENTİN VAROŞLARINDAN GELEN
Ýncecik pardesüler içindeki okul arkadaþlarýmýz
her vakit çok geç gelirlerdi sabah dersine,
çünkü süt ve gazete daðýtýrlardý annelerinin yerine.
Öðretmenler
onlarý bir güzel azarlar
ve iþaret korlardý kara kaplý deftere
Getirmezlerdi yanlarýnda yiyecek filan.
Ders aralarýnda yalnýz
ödevlerini yaparlardý helalarda.
Ama izin verilmezdi buna.
Dinlenmek ve yemek içinmiþ ders aralarý.
Pi’nin ondalýk deðerini bilemediler mi
öðretmenleri sorardý onlarý:
Neden kalmadýnýz o çýktýðýnýz çöplükte?
Bilirdi onlar neden kalmadýklarýný.
Kentin varoþlarýndan gelen yoksul çocuklarýna
devlet kapýlarýnda önemsiz görevler vaadedilirdi,
bu yüzden onlar, gecelerini gündüzlerine katýp ezberlerlerdi
parça parça olmuþ elden düþme kitaplarýnda ne varsa.
Bir de öðrenirlerdi öðretmenlerinin ayaklarýný yalamayý
ve hor görmeyi kendi analarýný
Varoþlardan gelen yoksul okul çocuklarýna vaadedilen bu
önemsiz görevler
topraðýn altýndaydý.
Onlara ayrýlan yerlerdeki sandalyelerin yoktu
oturacak yerleri.
Olsa olsa
Kýsa bitkilerin kökleriydi
onlarý bekleyen.
Hem ne diye öðretiliyordu bu çocuklara Yunanca dilbilgisi,
Sezar’ýn seferleri, sülfürün formülü, Pi’nin deðeri?
Alýnlarýnda yazýlý olan Flander’lerin kitle mezarlarýnda
neye ihtiyaçlarý olacaktý bu çocuklarýn
biraz kireçten baþka?
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.