HANNA CASH IN TÜRKÜSÜ

1.
Entarisi pazen, atkýsý sarý,
gözleri göller gibi kara,
ne parasý pulu var, ne yapacak iþi,
ama öyle uzun ki siyah saçlarý,
deðer uçlarý kirli topuklara.

Ýþte Hanna Cash, yavrum,
Ayartýp soyardý beyleri.
Geldi esen rüzgarla bozkýrdan,
gitti gene esen rüzgarla.
2.
Ne iskarpini vardý, ne gömleði.
Bilmezdi dua etmesini bile.
Gelmiþti koca kente bir kedi gibi.
Odunlarla leþler arasýnda
bozbulanýk kanal boyu
minicik bir kül kedisi
dolaþýr durur ya hani.

Nasýl yýkardý bardaklarý durmadan, görseniz,
Yýkayamazdý kendini bu yüzden.
Öyleyken Hanna Cash, yavrum,
gene de sayýlýrdý tertemiz.

3.
Düþtü bir gece bir gemici barýna,
derin ve karaydý gözleri göller gibi.
Serseri Kent’e rastladý orada,
saçlarý vardý Kent’in kapkara,
barda býçak oyuncusuydu.
Aldý Hanna’yý yanýnda götürdü.

Kýrparken gözlerini o Kent serserisi,
o yontulmuþ, o allahýn belasý,
Hanna Cach duyuyordu, yavrum,
bakýþlarýyla soyduðunu kendisini.

4.
Yürüdüler hayat yolunda el ele,
öðrendiler hanyayý konyayý.
Ne ev bark, ne kap kacak,
ne de ad, çocuklarýna býrakacak.

Kar yaðdý, yaðmur yaðdý.
Boðuldu sulara orman.
Ama Hanna Cash, yavrum,
ayrýlmadý erkeðinden.

5.
Polis dedi: Bu adam yankesici.
Sütçü dedi: Hem de topal.
Hanna dedi: Bundan ne çýkar?
Erkeðim benim o.
Benim caným onu çeker.

Orda burda gezer dururdu erkeði.
Sonra gelir çekerdi Hanna’ya sopayý.
Ama Hanna boþverirdi bunlara.
Seviyordu ya kocasýný caný gibi.

6.
Damlarý yoktu baþlarýný sokacak.
Herkes onlara düþmandý sanki,
Gene de yuvarlanýp gittiler iyi kötü.
Þehirlerden ormanlara yýllar boyu,
ormanlardan kýrlara gittiler.

Yürüdüler, ne kar dediler ne tipi,
kesilinceye dek soluklarý.
Hanna Cash, yavrum,
izledi sevgili erkeðini.

7.
Üstleri baþlarý dökülürdü.
Ve yoktu gezmeleri tozmalarý pazar günleri.
Bir pastaneye giremediler üçü bir arada.
Ne yiyecek poðaçalarý vardý,
Ne de armonikalarý.

Benzerdi günler birbirine.
Hiç güneþ yoktu havada.
Ama parlardý güneþler durmadan
Hanna Cash’ýn yüzünde.

Erkeði balýk çalar, o tuz çalar,
n’eylersin, "yaþamak çok zor".
Hanna bakar balýklarý piþirirken:
Çocuklar oturmuþlar kocasýnýn dizlerine,
Okurlar dua kitabýný ezberden.

Dere tepe elli yýl bu,
uyudular hepsi bir yatakta.
Ýþte Hanna Cash’ýn hikayesi, yavrum.
Tanrý elbet bir gün görür onu.
Sosyal Medyada Paylaşın: