Aðlarým
yaralarým sonbahar
tanýdýk bir iklim sokulur ceketimin içinden
ince bir titreme
bir rüzgar
atar saðdan sola düþ kýrýklarýmý
ben susarým
yaralarým sonbahar
bir özlemdir oysaki
içimizde ötekileþtirdiklerimiz
keþkelerle yürürüz
sokak ayný sokak
mevsim ayný sonbahar
yaprak olup incinmek mi sokak taþýna
dal olup beklemek mi güneþi ?
sence hangisi vurur gayrý
kýsmetimin seyri seferine
yine de ben aðlarým
yaralarým sonbahar
ey aþk neresinden baksam yalnýzlýksýn þimdi
tohumu bekleyen toprak oldum bir vakit
kurudum !!!
nadasa býraktýn sonra
sonra çakýl taþý olayým dedim
denizi bekledim
bir boþluðunda ümitlerimin
gelmedin…
bak þimdi
virane bir kerpiçten
seslenen çýðlýðým
duymazsýn
bilirim
yaralarýmda kalýr
aklýnýn harici yokuþlarý
yaralarým çünkü hep taze
çünkü benim yaralarým hep sonbahar
ÖZGÜR AKIN
aralýk iki bin on bir ankara