/Rüyamdaki elçiler bana bir bir gösterdi, Gerçek ayan beyandý; yer gök yardým isterdi./
Her þeyi para sayan, doðayý kirletirken, Rastgele fabrikayý heryere dikti. Neden? Anlamaz, yaptýðýndan doðan uyumsuzluðu. Bastýrmaz aç gözlüler maddi doyumsuzluðu. Ne göl kaldý, ne ýrmak; ne de tertemiz daðlar, O yüzden balýkçýnýn elinde boþtur aðlar. Ne arýnýn balýnda, ne çiçeðin alýnda, Ne çiftçinin yýllardýr ektiði tahýlýnda, Doðallýktan hiçbir þey kalmadý döllenirken. Yaðmur bile zehirdi topraða göllenirken.
Aradýk hep maziyi mavinin gizeminde. Emekledik, yürüdük, koþtuk ayný zeminde. Nimetleri sunarak; bedenleri beslerken, Berbat ettik doðayý, o ki ruhu süslerken, Çokça nankörlük edip, her zaman hor kullandýk. Hiç kanaat etmedik vermezse zor kullandýk. Önünü çevirip de suyu daðdan aþýrdýk. Ýsrafý düþünmeden bentleri de taþýrdýk. Doðayý alt etmeyi kedimize kâr saydýk. Ormanlarý yok ettik, bunu da hüner saydýk.
Ulu Rabbim yarattý, bize etti nazarlýk. Ýnsanoðlu her yeri yaptý metruk mezarlýk Toprakta þekillendik "çok ver" diye dillendik. Bire yüz vermeyince, nedense iþkillendik. Ýl olduk topraðýnda, sebil olduk baðýnda. Hem ölü, hem de diri uzandý yataðýnda. Ey maddi cevherlerin aslý, anasý toprak; Söylesene sýrrýn ne? Can alýr senden yaprak. Nebatat dal verdikçe taptaze sürgünlerle Yaþamlar sürüp, gider acý, tatlý günlerle