“vakit tamam, bahçemizin son çýngýlý da kurudu…”
kumsuz kalan çekeklerde
kayýklar arasýna sýkýþmýþ
küçük fangrilerin zaðlý dillerinden
fek edilmiþ aþk’ýn türküsü baþladý dökülmeye…
susma, sen de söyle muganni
toplansýn bütün vardacýlar
timbale destursuz vuran tokmaðýn
usulsüz makamýnda
makamlý usulsüzlüðünde
sesinin yankýsý tutuþtursun
yeryüzünü
gökyüzünü
ayna sýrlarýnda kaybolmuþ yüzümüzü…
susma, sen de söyle muganni
yanýk olsun
aðýt karasýnda olsun
baðýldaðý yýrtýk beþikteki bebenin
çýngýrak sesi kadar ürkek olsun…
haydi, sen de söyle muganni
nasýlsa kestik gecenin kaytan býyýðýný
köse karanlýðýn günde geçen sözü hükümsüzdür…
ahhhh be muganni…!
Canan KARATOÐMA