bir garip oluyorum akþamüstü
baðdaþ kurup pencerenin yanýndaki divana
kararan havayla birlikte kayboluncaya kadar
hasbihâl ediyorum gülümseyen birkaç bulutla
sonra portatif radyo yetiþiyor imdadýma
mýrýldanýyor derinden derine memleketimin türkülerini
kulaðým onda gözüm sokaða dalýyor
öylece kalýyorum ya da zaman ilerlemiyor bu sokakta
neden sonra o yaþlý adam geliyor
baþlýyor çöpleri karýþtýrmaya
çaðýrsana diyor bir garip ses çaðýrsana þu adamý sofraya
iyi de sofra da sofra olsa
bir ekmek bütün bile deðil
ve iki soðan pürçüðü
boþ ver hatýrlatma diyorum kendi kendime
zaten o da bugün yarýn anlar,uðramaz bir daha
bu sokaðýn tarifsiz yoksulluðuna
hah oldu mu þimdi!..
dört sokak ötede bulduðum piller de bitti
yarým kaldý Memleketimin Türküleri…