’aþkýný helâl et’
kanadý kýrýlmýþ
bir serçe ürkekliðinde soluðum
ucu nemli kirpiklerine asýyorum
zamanýn
hasret dumanlý nazarlarýmý
sevmek yanmak derlerdi
ben ateþte yürüyorum
nereye baksam
yokluðun
nereye baksam
sensizlik
nereye baksam
yüzün
nereye baksam
hüzün
soðuk rüzgarlar yalarken
kýrýk pencerelerimi
içim ürperiyor
gözyaþlarým
bir çaðlayana ulaþamadan buza dönüyor
solgun yanaklarýmda
geceleri
gökyüzünün en parlak yýldýzýný söndürüyor
saðanak yaðýþlarým
ne olurdu sevgili
düþlerimin en karanlýk yerinden
çýkýverseydin bir anda
kýnalý bir eylül güneþi gibi
sarsaydýn bedenimi
erguvani bir nehrin kýyýsýnda
buluþsaydýk seninle
bedenimin en kuytusundan
söküp çýkarýverseydin yalnýzlýðýmý
ne olurdu sevgii
týlsýmlý bakýþýnla
dudaðýmdaki kýzýl gelincikleri güldürseydin
denizleri kuruturcasýna
mavi mavi (b)aksaydýn gözlerime
ellerimi tutsaydýn
avuçlarýmdaki zambaklar solmadan
saçlarýmdaki hüzün çiçeklerini koparýp atsaydýn
ama sen yoksun
yüreðimde dinmeyen bir sýzý var
ve
içimin dipsiz kuyularýnda yankýlanan hýçkýrýklarým
yokluðun
bir hançer gibi saplanýyor bedenime
böyle gecelerde
gözlerin uçurumum ah yar
sen yoksun
ben senin yoksulunum
çay karasý demli bir akþam çöktü gene
Bodrum üzerine
biraz ýslak
biraz yaslý
biraz buðulu
demleniyorum.
yoruldum sanki biraz
dinleniyorum