Günümüzde insanlarý çeþitli maddelerde sýnýflamak mümkündür,
Detaylarý býrakarak temele bir göz atmak akýlcý bir görüþtür,
Ben de öyle yapacaðým, temelde ikiye ayýracaðým insanlarýmýzý,
Biri kitaplý olanlar ikincisi de kitapsýzlar, umarým anladýðýnýzý...
Ýnsanlarý tasnif etmekten hoþlanmam, bunu da latife olarak alalým,
Gülmeye ihtiyacýmýz var, bugün de buna gülüp geçelim, ama aklým,
Yine de orada kaldý, sanki ’Kitaplý insanlar, kitapsýz insanlar!’ lafý,
Dinlere kadar götürdü zihnimi, bu da latife yapmanýn tehlikeli yaný...
Yine de vazgeçmiyorum, insanlarý sýnýflandýrmak adýna deðildir bu,
Sadece latife yapýyorum, ikinci dörtlükte de sözünü etmiþtim, bunu,
Gülmemiz için yapýyorum, hatta þu anda güldüðümü göremiyorsunuz,
Diþlerim gözükmüyor ama her zaman böyle olduðunu biliyorsunuz...
Bu durumda kitaplý olanlarý ve kitapsýzlarý da sýnýflandýrmak gerekiyor,
Felsefe budur, bütün kategoriler kendi içinde yine kategoriye ayrýlýyor,
Kitaplýlar belli, onlar belli bir iddiayla yoldadýr, bazen altý boþ çýksa da,
Önemli olan bu deðil, ’Altý da bir üstü de birdir!’ sözü söylenmemiþ boþuna...
Kitapsýzlara gelince; onlar gerçek insanlar olarak yaþamaya çalýþýyorlar,
Böyle konuyu akýllarýna getirerek herhangi bir rahatsýzlýk duymuyorlar,
Bana ne oluyor da insanlarý sýnýflara ayýrýyorum, býrakayým daðýnýk kalsýn,
Gerçi daðýnýklýðý da sevmem, huyum kurusun, titiz bir insaným, anlaþýlsýn...
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.