Yitirilmiþ bir kýþ akþamýnda
bir ayrýlýk havasýný
olduðu yerden koparýrcasýna içime çektim
Azotlaþan bir Muðla akþamýnýn
hayatýma yansýyan hep ayný fotoðraflarý altýnda
her kaldýrýma
her pencereye
ve hatta gökyüzünden
orada
ilerideki daðlara kadar küskün þiirler býrakýyordum
çünkü artýk sen yoktun
çünkü artýk biraz daha sensizdim
her þeyden biraz daha vazgeçmiþtim o gün
ayak seslerimi duymuyordu artýk kulaklarým
yalnýzlýkta
karanlýkta
umutsuzlukta
anlayacaðýn ben ben deðildim
çünkü artýk sen yoktun
çünkü artýk biraz daha sensizdim
sonra sert bir rüzgar alabora ediyordu yerde kalan düþ kýrýklarýmý
ayaklarýmda incitilmiþ bir son bahardan kalma kurumuþ yapraklar
yamamaya çalýþýyordu yere düþen gençliðimin iz düþümü haritasýný
sonra sokaklar büyüyordu gözbebeklerimde
saða sola sendeleyen bir ayyaþ gibi
en acý yudumlarýný aldýðým aþkýn þiþelerini deviriyordum yorgun masalarda
geceler büyüyordu göz bebeklerimde
ve gelmek bilmeyen sabahalar
hangi göðe dokunsam bir yýldýz çarpýyordu
yüreðimin kayalýklarýna
saatler geçtikçe
hava gittikçe aðýrlaþýyordu
zifiri karanlýklarda saða sola sendeleyen bir ayyaþtý yüreðim
otogarda sallanan elleri býraktým
Muðla sokaklarýnda ise yalnýzlýðýn en acý türküsünü
yürüyordum
yürüdükçe
inciniyordum
kanýyordum
yürüdükçe acýyordum
ama yürüyordum
bilinmeyen bir yolun bilinmeyen bir yolcusu gibiydim
bildiðim tek þey
sen yoktun
ve ben biraz daha sensizdim
ÖZGÜR AKIN