Zuhur
Sen;
çözülmeyi bekleyen
ve çözümünde
birbirinden karmaþýk iþlemleri barýndýran
bir matematik problemi gibisin bana
bu problem;
su problemi, çöl problemi,
yýldýz, bulut, yaprak, yaðmur problemi gibi
henüz belirli bir kategoriye ayrýlmadý
çünkü sen;
kalýplara sýðmazsýn...
Seni çözme yolunda vardýðým her nokta
daha da derinlere götürdü beni
belki de hep baþa döndüm.
bazen bir buz daðýnýn tepesinde,
yalnýzlýk ve curcunayý birbirine çarparken buldum kendimi
çöl gibi bir sessizlik böldü sonra
bu kuru kalabalýðý.
içine kapanmýþlýk ve hayattan kopmuþlukla toplandýn gökyüzünün maviliðinde
kendimi ekledim sonra senin pamuk kalbine
gökyüzü aldý bizi içine
Sen içini açtýn bana
kalbindeki ýssýzlýðý gördüm
kalbinin ýssýzlýðý çýkardý beni Senin içinden
için acýdý ben çýkarken
ben dýþarda, Sen içerde
yalnýzlýk da kalmadý sana
Sen sana kalmýþtýn sadece
Tektin artýk.
hiç olmadýðý kadar huzurla doldu kalbin.
içindeki huzuru izlerken ben,
ayna tuttular önüme.
kendimi deðil,
seyre daldýðým huzuru gördüm orada.
yokmuþum ben de
o vakit anladým
Tekmiþim
o vakit anladým
Tekmiþiz o vakit anladým/anladýn...
25 Kasým 2011/ Ankara
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.