BİR BİZ 4 KİŞİ İDİK...BİR DE DALTONLAR...

Hoca dedi ki “Siz! koro’nun konseri için...
Dört kiþi olarak, tüm elçilikleri gezin,

Davetiye daðýtýn - verin...paralý satýn!
Kýbrýs Türkleri için paraya para katýn”

Biz de dolaþtýk durduk...konsolosluk – elçilik...
Halâ hatýrlarým...Avni Anýl’a da gittik..

Caðaloðlu’nda bir konsolosluða gidildi...
Þimdi yolu “Ýslâm” da...Cumhuriyeti gibi...

“-Davetiye satýyoruz...eh! ne verirseniz...
Bir yetkili görsek? ..kim acaba...siz misiniz?

“-Bekleyin’” dediler...saatlerce beklettiler...
Nihayet patladýk da.. “-ha! unuttuk” dediler...

“-Þu odaya girin orada söyleyin...her n’ey! ”
3 kiþi...2’si memur da...1’i amir bey? ..

Ama adam bilmiyor ki Türkçe...eh...Adnan var! ! !
Konuþurum sandý da Fransýzca...yani Allah var!

Öhö öhööö deyip konuþtu...dedi ki “-mösyööö! ”
Sonra yine...”-mösyööö...mösyööö” ve de öhö! öhö!

Ama arkasý yok! Adnan’dan çýkmýyor hiç ses!
“-Bana söyleyin” dedi yan masadaki teres!

Oh! o adam “-çat – pat bilirim ben Türkçe” dedi...
Adnan bir soluk aldý.geniþ...ve de ekledi...

“-Var biz Üniversite Korosundan gelmek...
Var davetiye satmak...çünkü var Konser vermek”

Adam dedi “-yok! almýyoruz...çýkýn dýþarý! ..”
Ýþaret etti bize el’le... biraz haþarý...

Çýktýk...geberiyoruz Adnan’a gülmekten yana...
Türkoloji okuyor! ..gülme hadi Adnan’a...

“-Bu ne hâl böyle? bu ne böyle Tarzanca? ..
Adam iyi ki anladý...ama...ama anca! ”

“-Ýyi de bilmiyordu iyi Türkçe...gördünüz! ”
Ayýp oluyor ama...gülmekten de öldünüz! ”

.....

Ne aný’lar var daha...o-hooo...neler neler var!
Ben durdukca onlar da bende hep duracaklar!

28.06.2005/14.00
Sosyal Medyada Paylaşın: