öylesine bir gundu bugun benimkisi.. zaten hava hep gri oldugundan; nazlidir buranin Günes’i.. nadirdir hissetmen onun teninden ta icine isleyisini..
ben de aradim durdum bugun; hep gittigim gölün kenarinda dolandim, tram yolunda bisikletle gezindim, yorganimin alti, yarim aynamin karsisi her yere baktim, bulabilmek icin kendimi... oyle bir dagilmisim ki; topladigim parcalarimla daginik masamda buldum kendimi..
onumde renkli kagitlara yazilmis; sarkilardan kendime sectiklerim, ya da izledigim filmlerin raplikleri..
hayallerden vazgecmek degildi; neredeyse tum hayallerimi planlamis olmakti utandiran beni.. kurulacak hayallerimi bitirmis olma korkusuydu belki.. ya da artik, kapali gozlerimin ardinda, kimsenin goremedigi sihirli dunyamin, kobay labirentlerinden farkinin olmayisiydi kizartan yuzumu..
guzel seyler yasamayi kim sevmez, kim istemez kurdugu duslerin basrol oyuncusu olup, hayatinin sahnesinde boy gostermeyi...
ben de severim parmakla gosterilmeyi, ilgi gorup sevilmeye karsilik vermeyi.. kimi zaman karsiliksiz vazgecisleri..
nasil desem, anlatmak istedigimi..
zamaninda, cok kavga ediyorlar diye, ayirmisim aklimla kalbimi.. kalbim kocamandir benim.. ona guvenip, onceligi aklima vermis, demisim: ’sonra bir gun cikaririm en derinden de kalbimi....’
simdi anliyorum dert bildigim kederleri.. onlar ki duymayi engelledigim kalbimin, beni unuttun sesleriydi.. aklim mantigim, kalbim benligim.. dengesini kimi zaman kuramadigim duzenegimin icimde olusturdugu devinim bu aksam üzen beni..