kýzýn bana tanrým kýzýn hatta alýn varsanýz almazsanýz polis çaðýracaðým polis ! polis! polis! pardon siz direk miydiniz? öyleyse bu aðrýyý kim düþürdü anlýma dersiniz?..
ah sonrasý kan ,kandý o,gidiyordu iþte uzaktan bir þeyler geliyordu ah oydu gelmiþti iþte hadi onu em ,iç dedim güzel hiçlik al durduk yere sana bir renk iþte
durduk yere bol acýlý bir geliþ bir yön,kýzýl bir kimlik,iþte adýn;ayrýlýk kötü dirildim,ama oldum,þimdi yalnýzlýk þimdi iyilik iste dedim gide gide iyilik sonra mý?
e hayýr bayým size tanrý demedim a hayýr bayan ben polis çaðýrmadým ve bu martýyý ben boðmadým bu direðe kafayý ben atmadým
e ben nasýl mýyým? ne olsun iyilik iþte
sonra eve geldim iþte defterin baþýndayým kan ve ter içinde
tercih meselesi..
ayak parmaklarýný öptüm önce yaladým sonra týrnak ve diðer aralarýný þehvet ölüme binene kuruyana dek dilim damaðým gidip geldim gidip geldim kýrýldý kolum kanadým tuzum bile çekildi bana mýsýn demedi yorulmadý yalnýzlýðým
kapý...
aralýk kapým gýcýrdýyor gýcýrdýyor hep aralýk duran kapým diþlerim sýzlýyor düþlerim
ve rüzgar kucaðýnda incelmiþ yüzleriyle yýllarýn sýzýyor ölü kelebeklerle dolu defterimin arasýna mevsim deðiþiyor durmadan deðiþiyor mevsim
az önce..
az önce bahar geldi onun kadar yalan yüzünle
az önce tavþan korkulum geyik mesafelim oynaþýp durdun duvara vuran gölgemle
az önce kurt sesleri genç ateþ köz ayrýlýk
az önce bir bahara gömülüþü toprak olamayacak kadar gerçek bir aþkýn
kül..
erken mi gitti kýþ yoksa kelebekler mi terliyor defter arasýnda? yoksa bir piþmanlýðý tekraR tekrar yaþamak mýdýr yaz ?
ah bu derin soyunuþu acýnýn bu kýzgýn sesleri iç çekiþlerin bu orman yangýný bu gözlerimdeki küle batmýþ ayaklar
rüya..
dün gece odama iki çocukluk koþusu küskün mavinin dýþýnda bütün renkleriyle gerçek bildiðimizin
dün gece dudaklarýmdaki keskin küskünlük beyazlarý aðlatýrken avuçlarýmý boþluða çizip tanrýya sunarken deliler masumluðunda geldin ellerinde kaç yýldan topladýðýn çiçekler vardý dudaklarýnda öpmediðim günlerin aðýrlýðý dün gece beni öptün sevgilim
belki..
baþa döneriz belki dedim o ilk sýzýya þirin mi,evet buradan bakarken öyle hoþ boþlukta kelebek gibi
belki,aramýzda ayak ayak üstüne atmýþ bu gereði gereksiz i mgeleri belki bu da bitti,kurudu ah iþte bu da dediðimiz tadýna bir türlü varamadýðýmýz bu kirli mi kirli olan boþluklarý sileriz o ilk merhabayla
merhaba ! isim neydi ?
merhaba da..
merhaba da aynalara ne diyeceðiz dedin onlarý nasýl kandýracaðýz gül dikende kaybolmuþ onu nasýl seveceðiz bak,görüyor musun beni defterinden bile kýskanýyorsun beni, benden
hayýr olmaz olmamalý dinle dedin her sabah altýsýnda sigaraya gittiðin yaþlý ve mutsuz bakkal siftahsýz mý kalacak mutlu insanlýk uyanýncaya biz olmasak böyle kim seviþecek öðle rakýsýnda çirkin müzeyyenle ya þu olmayan deniz olmayan martýlar olmayan orman akþama doðru ve bu sesler gece ile kimi çürüterek var olacak yani ayýp olacak mutsuzluða yalnýzlýk küsecek bize boþ verelim mi ?
e bize bu gülüþleri kim verdi,hiç hoþ deðil kim aðlattý bizi þimdi yokluktan,plastik mi bunlar?
karanfil mi dedin,salak artýk kimse Ruhi Bey’i aramýyor bu çaðda bu sokaklarda artýk insanlar üç günde unutuyorlar ölülerini akýlla kurutuyorlar geçmiþlerini akýllý ol beni öldür ve unut
ama boþ dedin sevgilim boþ gitsen de iki kulaðýn ete deðdiði o anýna kandýr hayat,akar ayrýlýk yaþar,merhaba ve hoþçakal dedin kaçtýn gittin rüyamdan iki çocuk koþusuyla tüm renkleriyle dünya bildiðimizin çiçekler ellerimde,..
mavi.. o zaten yoktu pis!
sokak...
bu sokaktan sen geçiyorsun çýrýlçýplak her gün rüzgar çýldýrýyor bulutlar boþalýyor kaldýrýmlar köpükleniyor sevgilim
yaðmur...
I
yaðmur yaðýyor kelimelere dikkat her an martý çýðlýðý kopabilir her an mavi bir su derin yüzüyle taþabilir þiire
sel olabilir korkunç! herkes sað kalabilir üstelik yutulmuþ keskin tuz ve þiþmiþ yüreklerle her beden bir kýyamet Azrail intihar edebilir ve tanrý ! -onu hiç düþünme bile sýðmaz ki o kadar korku i mgeye-
II
yaðmur yaðýyor zamana dikkat ! boðulacaðýný zannedebilir fýrlayýp ýslak ýslak akrebin yüreðinden saplanabilir kendi yüreðine
mekan deðiþir iklim kanar her dizede ýslak bir Ýstanbulla her þey bir ayrýlýðýn tekrarýna çýkabilir
hatta bir orospu da vurulur alnýnýn tam ortasýndan martýlar düþer,deniz çekilir ve bu taþra yalnýzlýðým göðsüne kan sürüp kumdan bir ölüme saplanabilir
bi zahmet þu yaðmuru öldür yoksa bu þiir yýkýp sýra sýra kentleri sana uzayabilir
cinayet çýkabilir
ýslak...
gitmen olsaydý bu dönmen olsaydý ya da
ben burada camlarla saksýlarla seni konuþuyorum
uyuz ! iki adým ötedesin dönsen duyacaksýn nasýl gördüðümüzü seni nasýl da sevdiðimizi bil ! kýzýyorsak,bir birimize karýþýyorsak göz kafa seni unutamayýþýn kederinden deðil bu yani kötü deðiliz sadece mevsim sarý ve dýþarýda tanrýnýn azizeliði deli rüzgar yaðmur
hadi gel içeri ömür sararmadan
hap..
þu haplar edith piaf dinliyor yaðmurlarda gökkuþaðý rüyalarý görüyor biliyor musun seninleymiþiz geceye kýrmýzýlar yediriyormuþuz ve siyah beyaz filmlerden siyah beyaz filmlere çektirmediðimiz resimlerden çektirmediðimiz resimlere dünyaya gerçekliðine çaktýrmadan et ete ilik iliðe kan kana seviþiyormuþuz
ne
aniden soruyormuþsun yedi renk gözlerinle sevgilim biriciðim bu kadýn neden fransýz geçmiyor aþktan?
-bilmem ki belki de kullandýðý haplardan
yatakta...
kaç masum kadýnýn toplamýydýn yataðýma damlayan kýz kaç okyanustan geçmiþtin kaç kirli arktan
düþünmeden sormadan rüyalarýmda giydirdiðim gelinlik duruyor uykusuzluðumda bomboþ ve kara
belki de..
belki de düþündüm sordum belki de hatýrlamýyorum ki
hem hatýrlamamak en iyisi içlerinde kaybolduðum bir çok þiir ve yüzüme ay dilendiðim þu bir kaç cimri ayna için
bu karanlýk en iyisi
ahlaksýz teklif..
ah gelinlik dans edelim mi yorulalým mý uzanalým mý sonra seviþelim mi
ve sonra uyuyalým mý ha ?
belki de seni giyecek biri damlar yataða ne dersin ?
sonunda anladým..
dilini ezberlettiðin kelimeler bana yalan söylemiþler
meðer sen evcilik sevmezmiþ oyuncaklarýn olmamýþ hiç bisikletten düþmemiþ üstelik dizlerin kanamamýþ annen tokat atmamýþ korkmamýþsýn altýna da iþememiþsin hem büyük lokmaymýþsýn hiç yutulmamýþsýn
yolu þaþýrarak...
kaç dün oldu ektim açmamýþ
mutluluk açsaydý ne olurdu?
bu kahýr aþkla ortak yanýmda dünyaya zamana harekete inat
güldürüyor aðlatýyor kah ölüme kah bize gelseydin ne olurdu?
buz..
bu beyaz mevsim üþüyen kalem birkaç sayfa çok dilli bir yalnýzlýk geliyorum kelime kelime kayarak
yetiþsem ne olurdu?
bilmem ki yine sabah oldu anladým mutluluk bir tohum deðil uyuz durur þiirde bir kaç nokta söner birkaç paket sigara bari güneþ açmasa dünü unutmasam
ne olurdu?
bugün...
bugün ölecekse her þey ölür ama bu yürek yüreðim ya gýcýk ölmeyecek tozuna kýyak tozuma inat asýlý kalacak surda çal babam çal fayda etmez dünya batacak kül çoðalacak gül ve taþ koca yokluk yokluðum bile kahra kalacak
bari sýrf þiir olsaydýn ne olurdu?
sabah..
sabah deftere sýzýyor çürük görüntülerle aþk mý?
gece çilesini vermiþ uyuyor
karanlýðý satýn mý alsam ? param yok ki izmarit ! gülme
sen hiç gülme ýyy ne çirkinsin sen sabah
pencere..
bu pencereye bir þey söylemeli ya da önüne þiir örmeli adamlýðýmý güneþe tutuyor hadsiz
kuzum çocukluðum yok mu yok kelimeler sessiz
þey..
dün kim doðdu hatýrlýyorum bir bahçeydi epey zorlandý zaman nar aðaçlarý kayýsý yere düþmüþ kurumuþ annem gençliðini topluyor sözde büyüyecek karþý komþu baðýrýyor ’ya birilerinin avuçlarýnda daðýlacak ya da hüzünde küflenecek ömür’ zalim komþunun oðlu daða çýkmýþ yazýk kendini aðaçlarla görüyordu öyle bir þeydi
siktir be ..
tekrar aynaya bakýyorum zavallý býkmýþ ayný soruyu cevaplamaktan ayna olmaktan býkmýþ yüzüm; -siktir be bre aynaya ne kim olduðundan boksun iþte kahrolsun faþizm kahrolsun insan
yine hayal mi gördüm ne
?..
boþ bir oda bu ona alýþýyorum dünya diye bari bir ateþ yaksam bir katkým olsa kendime yok uyumuþum akþam olmuþ yine kalemim nerde?
vites..
geri vites birinci vites
geri vites birinci vites
geri vites birinci vites
bir duvarý duvar olduðunu unutmadan geçmenin bir baþka yolu deðil dedi bugün biri
doktor muydu deðil
daha çok beyaz çok beyaz ki yüzsüz ki sahiden beni unutmuþ bir þey
Sürekli Portakal Kabuklarý...
’piç aþýk mý doðurmalý kendinden’ diye baðýran cinnetlerini plastik güllerle susturan götünü baþýný plastik sevgiyle doldurmuþ götünü baþýný plastik hüzünlerle doldurmuþ götünü baþýný düzenli yalnýzlýklar medeni mesafelerle düzeltmiþ bir salon eþeði ile yok hayýr yaþamak istemiyorum’ diyen bir geçmiþ yine sabah sabah yine gönül aþaðý camdan atýlmak üzereyken ufukta gördüðü bir iblise takýlýp ansýzýn jiletini çeker ense kökünden ve baðýrýr
yah ! ben bu halleri sevmiyorum yah ! ben bu þiirleri sevmiyorum yah ! ot ekmiyorlar hap satmýyorlar kavga etmiyorlar cam kýrmýyorlar jilet kullanmýyorlar intihar etmiyorlar polis taþlamýyorlar küfür etmiyorlar nefret etmiyorlar sürekli portakal kabuklarý süpürüyorlar sürekli portakal kabuklarý süpürüyorlar sürekli portakal kabuklarý süpürüyorlar sürekli portakal kabuklarý sürekli portakal sürekli port sürekli port sürekli port port port püfff fýsssss
yah yah ! eller yukarý anýna el koydum salon eþeði
bak psikopatým bir blake okurum bir nevi resimler yaparým duvarlara kandan korkuturum
geçerim bir koldan kýrýlýr geçerim bir gözden morarýr aðlar köklerim saç baþ haddimi bilmez aþarým
siyahým, kýzýlým son model anarþistim dokuz tekerlekliyim saða sola kayarým felaket ’ruhum beyazdýr bayým’ deðil þimdinden deðil geleceðinden ölünden bile geçerim
sonra ben,hatýrla ben de blake okurum ne var sonra benim ruhum beyazdýr ve sabah cinnet serin uçar kediler gergin, kesilme saatleri bir kar yaðmýþ merhamet donmuþ ben sigara içerim ben blake okurum delik deþik ve birden bir çocuk duvara çarpar hatýrla aðzý kanar ve hiç bir þey olmamýþ gibi kalkar kahraman kan ve kahraman
cinnet saatleri kediler gergin çocuklar zengin dövülme saatleri
kýzýl saatleri kýzýl saatleri
unuttun mu beni siyah sokaklara boyadýðýn günleri
yah çooo salon eþeði
gidelim ben bu hallerini sevmiyorum
yah !
sürekli portakal sürekli portakal sürekli port sürekli fýsss sürekli pýss
LOKMAN KURUCU/HALLER KÝTABI
Sosyal Medyada Paylaşın:
LuyCiyano Åžiirleri
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.