kasvetini dökmüþ bulutlarýn
sonbahar serinliði,
esintisi baþýmda geçmiþ hülyâlarýn
kumun ýslak yumuþaklýðý
attýðým her adýmda...
sen misin,
ay’ýn gece ezgisi mi
seviþmesi köpüren sularýn
dalga dalga kýyýlarla...
tanýmý yok mutluluðumun
yüzün baþka yüze geçmiþ
daðlar yerinde
gönlüm gece
yokuþu týrmanýp düze geçmiþ...
saklama kendini
daha dün yüreðimdeydin
kaynayan bir bulut
savrulan bin umut
yanardaðdýn göbeðinde güneþin...
ne günler ne geceler
ne aylar ne yýllar geçti
en kara bulutlar
en beyaz gelinliði seçti
ay gecede kuzu koyun
sana baktým
sana battým
sana aktým
sana uzandým yüzükoyun...
-II-
sen,
denizlerin en hýrçýný
daðlarýn en büyüðü
ormanýn en büyük aðacý
en büyük mutluluk
en büyük acýsýn
nerede, kim olursan ol
baþýmýn tacý
derdimin derdi
her derdin ilacýsýn...
-III-
mavileri ardýnda saklayan güneþ
bir tutam bulut kopardý denizden
rüzgâr yolunu daðlara çevirdi
yaðmur bekliyor gideceðim yollar
patikalarda çan sesleri
cennet süpürgeleri çiçeklenmiþ
bir inip bir kalkýyor göðsüm
çam kokusuyla karýþýk...
kimler geldi, kimler geçti bu yoldan
nazlý bahar dallarý
mektup yazmýþ akdenize;
daðlardan denize yansýmalar
cilveleþen güneþ mavisinde sularýn...
ipek bir mendili okþuyor ellerin
parmak uçlarýnýn tatlý dili,
saçlarýnda dolaþýyor esintisi
iyot kokulu rüzgârlarýn...
izimde yürüyen güzeller
yürüyüþüme övgü düzenler
sesleniyor çarparak kýyýlara
parçalýyor kendini deniz
martýlar yasýný tutuyor yaþlanmýþlýðýn
gün ortasý keskin kayalýklarda...
ölenin dirildiði görülmedi ki
depremler yüreðimdeydi
göz kýrpýþýyla kýrýlýrdý fay hatlarý
enkaz altýndakiler topraða gömülmedi
silinmedi belleðimden zaman
çýnlýyor kulaklarýmda hâlâ
patikalarda çan sesleri...
Þaban AKTAÞ
17.10.2011- LÝKYA YOLU