Yaþadýðýmýz depremden pek çok anekdot hatýrlatýlýyor bizlere,
Bir tanesi var ki, unutmak mümkün deðil, tekrarlanýyor her yerde,
Enkazýn altýndan çýkartýlan çocuk dýþarý çýktýðý zaman hemen soruyor:
‘Saat kaç? Eve geç kaldým, babam kýzar!’ diye korkusunu belirtiyor…
Korkularýmýz… Bizleri hayattayken öldüren düþmanlarýmýzdýr aslýnda,
Belki onlarýn varlýðýyla olgunlaþýyoruz, hayatý öðreniyoruz bir bakýma,
Babamdan çok korktuðumu hatýrlýyorum ben de küçük bir çocukken,
Hala bana kazandýrdýklarýnýn farkýnda deðilim, büyük bir insanken…
Deprem ilginç bir felaket, kimilerinin hayatýný bitiriyor kimilerini de,
Küçük bir insanken olgunlaþtýrýyor, ölümden öte bir köy var mý diye,
Sorular sordurtuyor küçük zihinlere, ölümden öte köy yok gerçekten,
Varsa da bilgisi bizde yok þimdilik, yolumuz oralara düþmemiþken…
Saat gece yarýsýný gösteriyor, sayamadýðým kadar yýl öncesinde de,
Bu saatlerde uyumamýþsam babam gelirdi yattýðý yerden kalkýp, ve,
‘Kýzým, daha yatmýyor musun, vakit gece yarýsý oldu!’ der ve aniden,
Odanýn ýþýðý kapatýp giderdi, henüz ben ona bir cevap vermemiþken…
Þimdi o da yok depremde kurtarýlan çocuðun babasý da muhtemelen,
Herkes asli mekanýna gitti, bizler bu dünyada þaþkýn ve hayattayken,
Daha pek çok hikayeler iþitecek ve hüzünleneceðiz, kaderimiz de bu,
Baþka problemler yaþamak göstermesin Rabb’im, þimdilik yeter bu…
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.