Çay ve Erguvanlar
Hüsnüyle alýr bizi iki efsane güzel.
Ateþ kýrmýzýsýnda boy verir bin bir gizem.
Sonra deðer de gönle elif parmaklý bir el.
O elin usaresi olur cümle derde em.
Haz alýr ipek zaman atmosferinden dudak.
Baharý solur demler buðu buðu naz ile.
Erguvanlarýn rengi çaya olurken duvak.
Demliðin nefesinde ilkbahar gelir dile.
Boðaz’ýn maviliði anlatýr çaða masal.
Ýnce belli periyle ünsiyet eder anlar.
Ve gelir Kafdaðý’ndan iklime bir gül misal.
Çay ve erguvanlarý zarafet ehli anlar.
Topkapý Sarayý’nda cerenlerin yâdýný.
Hurufat yazmasa da okuruz hayal meyal.
Emirgan dilberinin çay yazarýz adýný.
Ýncecik elleriyle ikram edince nihal.
Kýz Kulesi gümüþten anlara atar düðüm.
Martý kanatlarýnda süzülür çay mevsimi.
Simitle çayýn hüsnü olmasa da kördüðüm.
Deðme insan çözemez semaverdeki imi.
Yedi tepe yedi renk güzelliðe tak olur.
Ýstanbul hatýrasý buruk bir siyah beyaz.
Anlatýlan demleri çayla Ýstanbul solur.
Çayýn üstünde buðu naz makamýnda niyaz.
Boðaz’ýn gerdanlýðý suya düþer naz ile.
Iþýltýlý bir cümbüþ baþlar sularda telaþ.
Anlamayan anlamaz hiç uðraþma nafile.
Buselik bir þarkýyý icra et yavaþ yavaþ…
26.10.2011 Ýbrahim KÝLÝK
Sosyal Medyada Paylaşın:
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.